İlahi kökenli kelam, başlangıca işaret eder. O, her türlü noksanlıktan münezzeh olup aynı zamanda eylemdir çünkü kâinat sözle yaratılmıştır. Lakin sessizlik belki daha ezelîdir. İnsanlar için de sözü yerinde ve kararında söylemek, daima önemli olagelmiştir. Ancak kelimelerin kifayetsiz olduğu kimi durumlarda susmasını da bilmek gerekir. Bu yönüyle susmak/sessizlik ancak erbabının anlayabileceği özel bir dil kisvesine bürünür. Sükût, anlatmak konusunda dilin yetersizliğini gösterdiği gibi anlamı çoğaltmanın veya dilin kendisini aşmanın da bir aracına, göstergesine dönüşebilir. İnsanlık tarihinin büyük anlatıcıları, aynı zamanda susmanın da ustalarıdır. Bu sayede dinleyiciyi ve okuru, daha etkin bir konuma yükselten bu sanatçılar, yapıtlarına ebedîlik kazandırabilmişlerdir. Bu çalışmada İskender Pala’nın Od/Bizim Yunus romanı, sessizlik/susma estetiği bağlamında irdelenmiştir. Bu inceleme bir bakıma, okurun kendi metnini oluşturma çabası olarak da değerlendirilebilir. Anlam, okuma eyleminin sonucunda oluşan müşterek bir şey ve okur, yazarın/anlatıcının konuğu ise, metin bunun için gerekli şartları haiz olmalıdır. Okurun doğumu/yetişmesi, yazarın/anlatıcının amaçlarından biri olmalıdır. Od/Bizim Yunus romanı, kurgusal açıdan başarılı olmasına rağmen hikâyenin, kadim “Açıklama katmadan anlatabilmek anlatma sanatının yarısı eder” ilkesini göz ardı etmiş görünmektedir. Zira şairin dediği gibi “Sükût suretinde/Çok koyu düşer ses.” Anlatıcının çoğu zaman anlatmanın coşkusuna kendisini kaptırarak her şeyi açıkladığı ve okurun muhayyilesini, icat kabiliyetini devre dışı bıraktığı bu roman, böylelikle tekrar okunma ve farklı yorumlamalara açık bir metin olma vasfını kısmen kaybetmektedir.
Kalam that has supernal origins indicates a beginning. God is excluded from all sorts of absence and, at the same time, it is the activity because the universe was created by means of saying. However, the silence is probably more eternal. As for humans, saying the words properly and reasonably has always been important. Nevertheless, it is crucial to know to keep back on some occasions when the words are insufficient. From this perspective, keeping back/silence becomes a special language that only competent people can understand. Silence may mean the insufficiency of language in telling on the other hand it may become the indicator or tool of enhancing the meaning or the excel of the language. The biggest narrators of human history are the masters of silence at the same time. Thanks to this, the artists were able to elevate their audiences or reader to a more effective level and thus they were able to provide eternity to their works. In this study, the novel Fire/Our Yunus (Od/Bizim Yunus) by İskender Pala was analyzed within the context of the aesthetics of silence/keeping back. In a sense, this study can be regarded as an effort of the reader to create his own text. If meaning is a common thing that is formed after the activity of reading and the reader is the guest of the author/narrator, the text should have the necessary conditions for it. The birth/growth of the reader should be assumed as one of the purposes of the author/work/narrator. Although the novel Od/Bizim Yunus is successful in terms of fiction, it seems that it has ignored the ancient principle of the story stating that “Telling without adding explanation means the half of the art of narration”. Because “The voice becomes very dark in the form of silence”, as the poet states. This novel in which the narrator is mostly fascinated by the joy of narrating, explained everything and inactivates the imagination and inventiveness of the reader thus have partly lost its characteristic of being repeatedly read and being open to various expositions.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | August 21, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 29 |