Klasik dönem şairlerinin en çok münasebet içinde olduğu meslek, kâtipliktir. Şairlerin kâtiple ilişkisi yalnızca edebî eserlerin çoğaltılması ile sınırlı değildir. Pek çok şairin asıl mesleğinin kâtiplik olması bu münasebeti daha da karmaşıklaştırır. Klasik dönemin kâtipler sınıfını anlamak hem Osmanlının kurumsal yapısını hem de divan edebiyatının teşekkül ettiği kültürel ortamı anlamak manasına gelmektedir. Bu çalışmada kâtiplik mesleği hakkında kısa bir açıklama yapıldıktan sonra kâtipler ve şairler arasındaki münasebete değinilmektedir. Klasik dönemde, devletin idari ve mali işleyişini yürüten resmî kâtiplerin yanı sıra, gündelik hayatın ihtiyaçlarına cevap veren piyasa kâtipleri de bulunmaktadır. Şairlerin, daha çok bu piyasa kâtipleri ile iletişim hâlinde olduğu; mesnevilerinin ve divanlarının çoğaltılmasında bazı şairlerin, kâtiplerle yaşadığı problemleri şiirlerine yansıttığı görülmektedir. Çalışmada, kâtipler ile ilgili doğrudan değerlendirme yapan Fuzûlî’nin üç ve Nevâyî’nin bir kıtası ile Gelibolulu Mustafa ‘Âlî’nin Tuhfetü’l-Uşşâk adlı mesnevisinin bir bölümü değerlendirilmektedir. Klasik şiirin önemli simalarından olan bu şairlerin, imla hatalarını nasıl tanımladıklarına, imla hatalarının sebepleri ile alakalı tespitlerine ve bu hataların nelere yol açabileceği gibi değerlendirmelerine açıklık getirilmektedir. Çalışmada, bu üç şairin kâtipler ile ilgili mesleki ve ahlaki değerlendirmelerinin yanı sıra kâtiplik mesleği ile ilişkili olan nişancı, vakanüvis, hattat, müstensih, defterdar, münşî, mümlî vb. mesleklere değinilmekte; yazı kültürü ile alakalı kalem, kâğıt, mürekkep, açkı, müsvedde kâğıdı vb. unsurlara da gönderme yapılmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Classical Turkish Literature of Ottoman Field |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | December 21, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 37 |