Postfeminism focuses on understanding the struggles of women who have been secondarily gendered under masculine hegemony, aiming to find, express, and liberate their voices while questioning the gender roles constructed by patriarchal norms and striving for gender equality. Postfeminism gained momentum in the literary world from the 1960s onwards, rejecting authority by blending the old and the new and paying attention to openness to new narrative techniques and styles from a postmodernist perspective. This study aims to analyze the work of Barbara Frischmuth (1941-), one of the leading authors in Austrian literature, titled Dein Schatten tanzt in der Küche, published in 2021 and not yet translated into Turkish, from the perspective of female characters and postfeminism. The common feature of the female main characters in the work, consisting of five stories titled Enkelhaft, Kein Engel vor meiner Tür, Die Katze, die im Sprung gefror, and Die Rötung der Tomaten im Winter (Doris and Ödön), is their liberation from the object position of second-class femininity to subjectivity. By addressing the issue of liberation of five women labeled as “the angel at home” or “a devilish femme fatale” depending on whether they fulfill or do not fulfill the roles of companionship and motherhood determined by patriarchal social norms, Frischmuth’s untranslated five stories are open to being read from a postfeminist perspective. This comparison of the process of emancipation of the female main characters in Frischmuth’s five stories, which have not yet been translated into Turkish, from a postfeminist perspective, is expected to fill an important gap in the literature, as it would be the first study at the postgraduate level conducted in Turkey. It is also anticipated to contribute to raising awareness and sensitivity in society regarding women’s rights and emancipation.
Postfeminizm, edebiyat dünyasında 1960’lardan itibaren büyük ivme kazanan ve otoriteyi reddederek eskiyi ve yeniyi harmanlayan ve yeni anlatı tekniklerine ve tarzlarına açıklığıyla dikkat çeken postmodernist bir bakış açısından hareketle eril hegemonyanın altında ikinci cinsleştirilen kadınların kendi seslerini bulma, duyurma ve özgürleşme mücadelelerini anlamaya odaklanmaktadır ve ataerkil düzenin inşa ettiği cinsiyet rollerini sorgulayıp toplumsal cinsiyet eşitliği hedefine ulaşmaya çalışmaktadır. Bu çalışma da Avusturya edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olan Barbara Frischmuth’un (1941-), 2021 yılında yayımlanan ve henüz Türkçeye tercüme edilmemiş Dein Schatten tanzt in der Küche adlı eserini kadın karakterler ekseninde ve postfeminist perspektiften çözümlemeyi amaçlamaktadır. Enkelhaft, Kein Engel vor meiner Tür, Die Katze, die im Sprung gefror ve Die Rötung der Tomaten im Winter (Doris ve Ödön) adlı beş öyküden oluşan eserin kadın ana karakterlerinin ortak yanı ise kadınların nesne konumundaki ikinci cinsliklerinden kurtularak özne ben’leşmeleridir. Patriyarkal toplumsal normlar tarafından belirlenen eşlik ve annelik rollerini yerine getirmelerine veya getirmemelerine bağlı olarak “evdeki melek” veya “şeytani bir femme fatale” olarak etiketlenen beş kadının özgürleşme sorunsalını ele alması nedeniyle postfeminist perspektiften okunmaya açık olan Frischmuth’un Türkçeye çevrilmemiş bu beş öyküsündeki kadın ana karakterlerin özgürleşim sürecine yönelik böyle bir karşılaştırmanın Türkiye’de lisansüstü düzeyde gerçekleştirilen ilk çalışma olması ve kadın hakları ve özgürleşimi konusunda topluma farkındalık ve duyarlılık kazandırması bağlamında alanyazında önemli bir boşluğu doldurması öngörülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | German Language, Literature and Culture |
Journal Section | World languages, cultures and litertures |
Authors | |
Publication Date | June 25, 2024 |
Submission Date | April 6, 2024 |
Acceptance Date | April 29, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 40 |