Amaç: Akut negatif basınç pulmoner ödemi genel anestezi
alan hastalarda ekstübasyondan kısa bir süre sonra ortaya çıkan bir
komplikasyondur. Ayrıca ekstübasyondan önce endotrakeal tüpün ısırılmasına
bağlı olarak da oluşabilir.
Olgu
sunumu: 52 yaşında erkek hastaya ventriküloperitoneal şant
operasyonu planlandı. Genel anestezi uygulandı. Solunum ve hemodinamik
değişkenler ameliyat süresince stabil seyretti. Ameliyat sonunda anestezik
ilaçlar kesildi, endotrakeal tüpün
lümeni
ve orofarenks aspire edildi. Hastaya
orofarengeal airway yerleştirileceği esnada hasta endotrakeal tüpünü ısırıp tıkadı ve güçlü
bir şekilde solunum eforu yapmaya başladı. Hızlıca desatüre oldu ve endotrakeal tüp içinden pembe köpüklü
sekresyon geldi. Bilateral difüz krepitan raller mevcuttu. Akciğer grafisinde
bilateral pulmoner ödem saptandı. Hasta yoğun bakım ünitesine transfer edildi,
sedasyon uygulandı ve volum kontrollü pozitif basınçlı mekanik ventilasyon
başlandı. Hasta ameliyat sonrası 12. saatte
ekstübe edildi ve üçüncü gün servise gönderildi.
Tartışma:
Ekstübasyon planı iyi yapılmalıdır. Aspirasyon ve ekstübasyon, derin anestezi
altında veya hasta tamamen uyanık olduğunda uygulanmalıdır. Orofarengeal airway
ekstübasyondan önce, yeterli anestezi derinliği altında yerleştirilmelidir. Orofarengeal
airway endotrakeal tüpün ısırılmasını ve buna
bağlı gelişebilecek negatif basınç
pulmoner ödemi riskini azaltsa da tamamen
önleyemeyebilir. Negatif basınç
pulmoner ödemi tedavisinde, obstrüksiyonun ciddiyetine
ve hipoksinin derecesine bağlı olarak invaziv veya non-invaziv mekanik
ventilasyon tercih edilebilir. Negatif
basınç pulmoner ödemi’nin erken teşhisi ve tedavisi hayat
kurtarıcıdır.
Background: Acute negative pressure pulmonary edema is a
complication that usually occurs shortly after extubation in patients receiving
general anesthesia. It may
also occur due to the bite of the endotracheal tube prior extubation.
Case presentation: A
52-year-old male patient was scheduled for ventriculoperitoneal shunt operation.
General anesthesia was applied. Respiratory and hemodynamic variables were
stable during surgery. At the end of the surgery, anesthetic drugs were
discontinued, the lumen of the endotracheal tube and oropharynx were aspirated.
When oropharyngeal airway was placed the patient bit and occluded his endotracheal
tube, and began exerting breathing effort. Rapid desaturation was observed and
pink foamy secretion came through the endotracheal tube. Bilateral diffuse
crackles were present. A chest X-ray revealed bilateral pulmonary edema. The
patient was transferred to the intensive care unit, sedation was applied and
volume controlled positive pressure mechanical ventilation was started. The
patient was extubated at the 12th postoperative hour and sent to the
ward on the third postoperative day.
Discussion: The extubation plan should be done well. Aspiration
and extubation should be performed either under deep anesthesia or when the
patient is fully awake. Oropharyngeal airway should be placed under adequate
depth of anesthesia before extubation. Although oropharyngeal airway reduces the risk of biting of the endotracheal
tube and subsequent development of negative pressure pulmonary edema, it may
not prevent it completely. In negative pressure pulmonary edema treatment,
invasive or non-invasive mechanical ventilation may be preferred depending on
the severity of obstruction and degree of hypoxia. Early diagnosis and
treatment of negative pressure pulmonary edema is life-saving.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Respiratory Diseases, Anaesthesiology |
Journal Section | Case Reports |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2021 |
Submission Date | August 26, 2019 |
Acceptance Date | September 7, 2019 |
Published in Issue | Year 2021 |
Sağlık Akademisi Kastamonu, 2017 yılından itibaren UAK doçentlik kriterlerine göre 1-b dergiler (SCI, SSCI, SCI-expanded, ESCI dışındaki uluslararası indekslerde taranan dergiler) sınıfında yer almaktadır. SAĞLIK AKADEMİSİ KASTAMONU Dergi kapağı Türk Patent Enstitüsü tarafından tescil edilmiştir.