The concept of „religious dual belonging‟ is taking on an importance not before seen in the Western world, especially English speaking countries. For many people in the West, the idea of a „dual belonging‟ is forbidden; while for others experiencing another faith(s) in all its richness can help them discover the depths and riches of both faith traditions. Gradually, one recognises and experiences the parallels and the differences between faiths without losing one‟s primary identity. This article will deal with this important notion. First detailed analysis will be provided about the advocators of the subject matter in the West, and then the article will deal with the critics‟ approaches. The question how Islam deals with this delicate issue is the second major theme of this article. At this juncture, we will concentrate on the works of Bediuzzaman Said Nursi. The contribution of Bediuzzaman to inter-religious dialogue has been established for some time, but little has been presented on the religious experience of non-Muslims who struggle to walk a dual path with Islam. Thus article will end with his analysis of possibility and impossibility of this notion.
Makale özellikle batı dünyasında giderek yaygınlaşan ikili ya da çoklu dini aidiyet (dual/multiple
belonging) konusunu ele almaktadır. Önce Batıdaki sempatizan ve pratisyenlerin değerlendirmelerini,
sonra da söz konusu olguya karşı çıkan diğer araştırmacıların yaklaşımlarını analitik bir
şekilde değerlendirmektedir. Son olarak da konu İslam dini açısından işlenmektedir. Oldukça
güncel bir olgu olan ikili aidiyet konusu Müslüman ilim adamlarının ilgi alanına hala girmediği
görülmektedir. Bununla birlikte söz konusu olgunun hiç konu edilmediği anlamına da gelmemektedir.
Klasik ve modern dönem İslam kelam‟ı bağlamında ikili aidiyet konusu hakkında açık
ve kapalı pek çok ipucunun ve açıklamanın bulunduğu müelliflerimizden birisi de Bediüzzaman
Said Nursi‟dir. Bu nedenle Nursi‟nin konuyla ilgili yaklaşımları değerlendirilecektir. Özetle müslümanlar,
Allah tarafından gönderilmiş bütün peygambelere inanmakla yükümlü oldukları için
tabii bir kabulü tecrübe etmektedirler. Bununla birlikte, Nursi‟nin de eserlerinde çok net çerçevesi
çizildiği gibi, bütün dinlerin asıllarını ve güzelliklerini en güzel bir şekilde kendisinde toplayan
İslam‟ın saliklerinin ikinci bir dini tecrübe teşebbüsleri kelami açıdan oldukça problemli bir
olgudur. Fakat Nursi, dini gafletin her tarafı kuşattığı ve modern bir fetretin yaşandığı çağdaş
dönemde, geçici de olsa başka din mensuplarının İslam inancını daha iyi anlama, kalplerinde
ülfetin oluşması ve hazırlanma süreci çerçevesinde, tek taraflı ikili aidiyeti ehveni şer kabilinden
tartışmaya açmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 15 Issue: 27 |
SAUIFD accepts the Open Access Journal Policy for expanding and flourishing of knowledge.