İslami finans, klasik iktisadi düzenin temel taşı sayılabilecek faizi finansal sistemin dışında bırakarak adil, kapsayıcı ve sömürüden uzak alternatif bir finansal sistem olarak ortaya çıkmıştır. Sistemin temelinde faizsizlik ve işlemlerin İslam hukukuna uygun şekilde gerçekleştirilmesi yatmaktadır. İslami finans bugün dünya çapında bir finansal büyüklüğe ulaşmış olup bu finansal yapının en büyük birimini de katılım bankaları oluşturmaktadır. Ancak tüm ayrışma çabalarına rağmen katılım bankaları, hem konvansiyonel bankalarla aynı hukuki çerçevede hareket etme zorunluluğu hem de aynı piyasada rekabet etme durumu nedeniyle zaman zaman benzeşmeye çokça yaklaşmaktadır. Bu benzeşme noktalarından biri de katılım bankalarının kullandırdıkları kredilerin geri ödeme sorunları ile karşılaştığı alanlarda gerçekleşmektedir. Bugün katılım bankaları sorunlu kredilerinin çözümü noktasında konvansiyonel bankalara çok benzeyen aksiyonlar almaktadır ki bunlardan biri de sorunlu kredi dosyalarının varlık yönetim şirketlerine satılmasıdır. Bu durum sistemin “İslami” oluşunu tehdit etmektedir. Bu çalışmada ülkemizdeki katılım bankalarında sorunlu krediler ve katılım bankalarının varlık yönetim şirketleri ile ilişkileri incelenmiş olup İslami finansın ana akım finansal sistem olarak kullanıldığı bazı ülkeler ile çeşitli sosyoekonomik kıstaslar açısından ülkemizle benzeşen bazı ülkelerde sorunlu kredilerin nasıl çözümlendiği incelenerek ülkemizdeki uygulamalara yönelik öneriler sunmak amaçlanmıştır.
The Islamic finance movement, which became common since the 1940s, has found application areas in Malaysia, Pakistan, India and Egypt as a result of the search for an alternative to the classical financial order. This system, known worldwide as Islamic banking, is called participation banking in our country and the private sector or the state has taken various initiatives to operate on an interest-free basis. One of the most important problems of the institutions, which were revived as Special Finance Institutions in the 1980s and officially declared as Participation Banks in 2005, is the delays in the repayment of the financing provided, just like conventional banks. Since they are subject to the same law, the solutions that participation banks can produce for problematic loans cannot be different from those of conventional banks. This point challenges participation banks, which claim to be interest-free, but their paths intersect with Asset Management Companies, which are conventional financial institutions within the framework of their activities. According to the Banking Law No. 5411 and the regulations issued by the Banking Regulation and Supervision Agency, banks are required to determine specialized teams and special approaches for non-performing loans and, despite all efforts, loans that fall into non-performing loans must be removed from the financial records of the bank at the end of 3 years. Asset management companies, which came into play at this point and found an application area in our country with the regulations in 2002, have some privileges in terms of tax and financial records in order to fulfill the task assigned to them properly, and they can securitize the non-performing loans they take over and manage the collaterals attached to the loan as required. Similar problems of delayed repayment or non-payment of loans are also seen in financial institutions around the world. In the case of Iran, where the banking system in the country is entirely composed of Islamic banks and the system is managed by the Central Bank of Iran from a single source, the first measure for non-performing loans is the application of a profit share ceiling.
Islamic Finance Debt Sale Participation Banking Non-Performing Loans Asset Management Companies
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Islamic Studies (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2024 |
Submission Date | February 2, 2024 |
Acceptance Date | May 23, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 26 Issue: 49 |
SAUIFD accepts the Open Access Journal Policy for expanding and flourishing of knowledge.