Integrating contemporary art into restored historical and industrial buildings has become
a significant interdisciplinary practice that bridges heritage conservation, spatial design,
and artistic production. This study investigates the conversion of Şerefiye Cistern, Çubuklu
Silos, Museum Gashouse, Artİstanbul Feshane, Casa Botter, Cendere Art Museum, Metrohan,
and Yedikule Gashouse, restored under the Istanbul Metropolitan Municipality
(IMM) Heritage projects, into spaces that serve artistic functions. Post-restoration evaluations
focus on spatial organization and interior components such as form, material, light,
and color. The research is theoretically grounded in Henri Lefebvre’s Production of Space
and Christian Norberg-Schulz’s Genius Loci. Within this framework, the study explores
how space is shaped through perceived, conceived, and lived dimensions, and it offers a
comprehensive analysis of spatial meaning and identity. The findings reveal that digital art
interventions enhance space’s aesthetic and functional qualities, while interior architectural
decisions play a direct role in shaping artistic perception. Ultimately, integrating digital art
into restoration processes, when approached holistically, supports both the cultural continuity
and artistic transformation of historic spaces.
Cultural heritage Installation art Interior Architecture Space.
Tarihî ve endüstriyel yapıların restorasyon sürecinde çağdaş sanatın mekâna entegre edilmesi,
kültürel mirasın korunması ile mekânsal tasarım ve sanatsal üretim arasında çok
disiplinli bir etkileşim alanı yaratmaktadır. Bu çalışma, İstanbul Büyükşehir Belediyesi
(İBB) Miras projeleri kapsamında restore edilen Şerefiye Sarnıcı, Çubuklu Silolar, Müze
Gazhane, Artİstanbul Feshane, Casa Botter, Cendere Sanat Müzesi, Metrohan ve Yedikule
Gazhanesi’nin sanatsal işlevler üstlenen mekânlara dönüşümünü incelemektedir. Restorasyon
sonrası mekânsal organizasyon ile form, malzeme, ışık ve renk gibi iç mekân bileşenleri
değerlendirilmiştir. Araştırma, Henri Lefebvre’nin Mekânın Üretimi kuramı ile Christian
Norberg-Schulz’un Genius Loci kavramı temel alınarak kuramsal olarak yapılandırılmıştır.
Bu çerçevede, mekânın algılanan, tasarlanan ve yaşanan boyutları üzerinden nasıl şekillendiği
ele alınmış; anlamı ve kimliği kapsamlı biçimde analiz edilmiştir. Bulgular, dijital
sanat uygulamalarının mekânın estetik ve işlevsel değerini artırdığını, iç mimarlık kararlarının
ise sanatsal algıyı doğrudan etkilediğini göstermektedir. Sonuç olarak, restorasyon süreçlerinde
dijital sanatın mekânla bütünleşik biçimde ele alınması, tarihî yapıların kültürel
sürekliliğini desteklerken, sanatsal dönüşüme de olanak tanımaktadır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Canlandırma-Animasyon |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ekim 2025 |
Gönderilme Tarihi | 4 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 16 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 15- Özel sayı |