Amatör sinemacılar neredeyse sinema icad edildiği günden bugüne profesyonel yapımlara benzeyen filmler üretmenin peşinde
oldular. Günümüzde gelişmiş, sofistike cihazlar ve teknolojiler sayesinde artık amatör film yapımcıları neredeyse profesyonel
yapımlara yakın kalitede film üretimi yapabilmektedirler. Eski tarihe kıyasla oldukça düşük bütçelere profesyonele yakın kalitede
görüntü çekebilen kameralar artık rahatlıkla edinilebilmektedir. Ayrıca ev bilgisayarları sayesinde film kurgusu da aynı rahatlıkla
gerçekleştirilebilmektedir. Elbette çekim ve kurgu aşamaları film üretimi açısından önemlidir. Ancak film üretildikten sonra izleyici
ile buluşabilmesi yapımcı ve yönetmen için en azından filmin tamamlanması kadar önemlidir. Bu konuda da yeni teknolojiler
amatör film yapımcılarına yardım sağlamaktadır. Özellikle son bir kaç yılda ortaya çıkan “Youtube” ve “Vimeo” benzeri video
paylaşım siteleri üretilen film yada benzeri videoların izleyici tarafından takip edilebilmesine olanak tanımaktadır. Bu sayede
hem film üretim bütçeleri azalmakta hem de tamamlanan filmler izleyici ile hiç bir aracıya ihtiyaç duymadan buluşabilmektedir.
Amatör film üreticilerinin sayısı ve ürettikleri film adedi profesyonel yapımcıların ürettikleri yapım sayısının oldukça üzerinde
olduğundan ve bu üreticilerin pek çoğu kompozisyon, kurgu kuramları, aydınlatma gibi temel film eğitiminden yoksun olduğu
için farklı tür bir film dili ortaya çıkmıştır. Bu çok sayıdaki film ise izleyicide karşılığını bulmuş ve “Yeni Film Dili” ortaya çıkmıştır.
Bu anlatımda bulunan düşük çözünürlüklü görüntüler, sarsıntılı kamera kullanımı yada devama önem vermeyen kurgu biçimi ilk
başta izleyici için takip edilmesi zor bir durum ortaya koysa da zamanla izleyici bu dili benimsemiştir. Belki de tarihte ilk defa
profesyonel film yapımcıları amatör görünen filmler üretmeye başlamışlardır. “Paranormal Activity”, “Cloverfield”, “District 9” gibi
filmler bu tür için örneklenebilmektedirler. Bu dil aynı zamanda belgesel sinema için kullanılan kimi kamera kullanım tekniklerini
de içermektedir. Anlık gelişen kimi durumlarda belgesel sinemacı da sarsntılı kamera kullanımına yada grenli görüntülere
başvurabilmektedir. Bu yolla kurmaca, belgesel ayrımı da bu dil sayesinde birbirine karıştırılabilmektedir. Aslında kurmaca bir film
olan “Apollo 18” filmi iyi bir örnek olarak kabul edilmektedir. Film’in araştırılma yapılmadığı sürece belgesel mi yoksa kurmaca
mı olduğu anlaşılamamaktadır. Bu çalışma “Yeni Film Dilinin” belgesel türünde çekilmiş olan “Imposter” isimli filmin izleyicide
nasıl olup da kurmaca etkisi bırakabildiğini; ayrıca genel olarak vizyona girmeyen belgesel türü filmlerin “Yeni Film Dili” sayesinde
vizyon filmleri ile nasıl boy ölçüşebildiğini tartışmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 22, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 |