İnsanlığın bilgi üretme ve ürettiği bilgiyi kalıcı hale getirerek başkalarına aktarma gayreti, tarihin her döneminde karşımıza çıkar. Mağara duvarlarına çizilen resimlerle başlayan bu iletişim süreci, M.Ö. 3 bine gelindiğinde, konuşulan dili çeşitli yüzeylere aktaran yazının icadıyla farklı bir boyut kazanır. İlk olarak Sümerler yazının en eski şekli olan resimsel (piktografik) yazıyı kullanır. Alfabetik yazıma geçilinceye kadar Eski Mezopotamya’da kullanılan çivi yazılı kil tabletler, insanlığın bilgiyi kalıcı hale getirme çabasının en somut örneklerini oluşturur. Sümerler tarafından bilginin kayıt altına alınması, saklanması, taşınması ve aktarılması için kullanılan kil tabletler; geçmişten günümüze çeşitli biçim- lerle karşımıza çıkan kitabın ilk formunu oluşturur. Kil tabletleri grafik sanatlar açısından değerlendir- mek, insanoğlunun iletişim pratiğini anlamamıza yardımcı olur. Bu amaçla makale, insanlık tarihinin ilk yazılı belgeleri olan kil tabletleri biçimsel açıdan ele alarak, birer tasarım ürününe dönüşen bu ürünlerin malzeme, teknik ve içeriğe bağlı olarak değişen formlarını inceler.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 10, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 25 |