This article explores the intersection of the Streamline Moderne style, which emerged during the Great Depression in the United States and became a symbol of national identity, with the ceramic industry. Popularized in the 1930s, its aerodynamic forms, presenting a masculine vision of the future, were passionately used in the design of everyday objects following its application in vehicles such as airplanes, ships, and automobiles. Traditionally considered an extension or American variant of the French Art Deco style, recent publications have drawn a distinct line between Streamline Moderne and not only Art Deco, but also Bauhaus, the backbone of modernist design. The influence of this style, which speaks a form language that is closer to organic modernism than machine aesthetics, on ceramic design has yet to be adequately addressed in the existing literature. The present study investigates the relationship between this style and ceramic design through an assessment of iconic industrial ceramic products from the 1930s to the 1980s. As Streamline Moderne evolved into organic modernism post-World War II, the artificial, masculine appearance of ceramic objects gave way to curvilinear lines associated with femininity. Methodologically, this article employs an extensive literature review, visual analysis, and historical comparative methods to better understand the place of ceramic design within modern design history, aiming to fill a gap in this field and contribute to modern design history research.
Bu makale, ABD'de Büyük Buhran sırasında ortaya çıkan ve ulusal bir kimlik kazanan Akım-Çizgisel Modern (Streamline Moderne) tarzının seramik endüstrisiyle kesişimi hakkındadır. 1930'larda popüler hale gelen bu tarz, eril bir gelecek tasavvuru sunan aerodinamik formlarla karakterize edilmiştir ve uçaklar, gemiler ve otomobiller gibi taşıtların ardından gündelik eşyaların tasarımında da tutkuyla kullanılmıştır. Geleneksel olarak Fransız Art Deco tarzının bir uzantısı ya da Amerikan varyantı olarak değerlendirilen bu tarz, güncel yayınlarda sadece Deco’dan değil, modernist tasarımın bel kemiği olan Bauhaus’tan da tereddütsüz biçimde ayırmaktadır. Makine estetiğinden çok organik modernizme daha yakın bir biçim dili öneren bu tarzın seramik tasarımı üzerindeki etkisi, mevcut literatürde yeterince ele alınmamış bir konudur. Bu çalışma, 1930'lardan 1980'lere kadar öne çıkan endüstriyel seramik ürünler üzerinden bu tarzın seramik tasarımıyla olan ilişkisini ortaya koymayı amaçlamaktadır. II. Dünya Savaşı sonrası dönemde Akım-Çizgisel tasarım organik modernizme doğru evrilirken seramik nesnelerdeki yapay, eril görünüm de yerini dişilikle ilişkilendirilegelen eğrisel hatlar bırakmıştır. Metodolojik olarak geniş bir literatür taraması, görsel analiz ve tarihsel karşılaştırmalı yöntemin kullanıldığı bu makale, seramik tasarımının modern tasarım tarihi içindeki yerini daha iyi anlamayı sağlayarak bu alandaki boşluğu doldurmayı ve modern tasarım tarihi araştırmalarına katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
Bu makale, insan veya hayvan denekleri içermediği için etik onay gerektirmemiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Visual Arts (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | March 21, 2025 |
Publication Date | March 21, 2025 |
Submission Date | May 27, 2024 |
Acceptance Date | March 4, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 45 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License