Sahabe devrinden sonra farklı İslam merkezlerinde ilim medreseleri teşekkül etmiştir. Sonraki süreçte fikri birer ekol haline gelen bu medreselerin farklı anlayışlara sahip olması, beraberinde yeni fıkhî ve kelâmî mezhepler ile tasavvuf akımlarının doğmasına sebep olmuştur. Şiâ, Ehl-i Sünnet ve Muʿtezile bu minvalde teşekkül etmiş kelâmî mezheplerdendir. Söz konusu bu mezheplerin farklı bakış açılarına sahip olması, onların Kur’ân yorumunu da etkilemiş ve bu bakış açısı doğrultusunda tefsirler kaleme almışlardır. Muʿtezile mezhebine mensup olan Zemaḫşerî’nin el-Keşşāf, Şîʿâ’ya mensup olan Ṭabersî’nin Mecme’u’l-Beyān ve Ehl-i Sünnet’e mensup olan Râzî’nin Mefātīḥu’l-Ġayb adlı eserleri bu şekilde değerlendirilen tefsirlerdendir.
Mezhebi tefsir olarak da addedilen yukarıdaki üç eserde müellifler, tefsire dair yaklaşımlarında genellikle kelâmî mezheplerine bağlı kalmış ve Kur’ân ayetlerini o minvâlde yorumlamışlardır. Bu çalışmada, kelâm ilmi alanında tartışma konusu olan iman-amel ilişkisi bağlamında büyük günah ve şefaat meseleleri, söz konusu üç eserde karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Neticede müfessirlerin bu konularla ilgili ayetleri kendi mezhep nosyonları çerçevesinde yorumladıkları görülmüştür.
After the time of the Companions, scientific madrasahs were formed in different Islamic centers. These madrasahs, whose ideas have become schools, have different understandings. These schools led to the emergence of new Islamic and theological sects and mysticism. Şiâ is one of the theological sects of Ahl as-Sunnah and Muʿtezile. The fact that these sects have different points of view also affected their interpretation of the Quran. Zemaḫşerî's al-Keşşāf, Ṭabersî's Mecme'u'l-Beyān and Râzî's Mefātīḥu'lĠayb are among the tafsirs written in this way. In the above three works, which are also regarded as sectarian exegesis, the authors generally adhered to the theological sects in their approach to exegesis. They interpreted the verses of the Quran in this manner. In this study, major sin and intercession issues are dealt with comparatively in these works. As a result, it was seen that the commentators interpret the verses related to these issues within the framework of their sectarian notions.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 31, 2020 |
Acceptance Date | September 29, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.