One of the important factors forming the content of tafsir literature is hadith narrations. The fact that the commentators are involved in transmitting the narrations has often caused weak and sometimes fabricated narrations to find a place in their works. A typical example of this situation is the narrations about the 49 th verse of the kamar, which is explained in the context of belief in destiny. The first narration used in the interpretation of the verse in question is Hz. It is a hadith that narrates a discussion of the Prophet with the polytheists of Makkah about fate. In the process of constructing the meaning of this verse, most of the commentators have taken this narration as a basis. This situation suppressed the aspect of the verse that appeals to the universe over time, and eventually brought about the prevalence of a human-centered interpretation. It can be said that Mevkûf and Maktû transmissions have a great share in this evaluation besides Merfû hadiths. The process in the interpretation of this verse, which is seen to be dominated by the narrations, continued in this way throughout the tafsir literature. However, while some of the narrations that the commentators take as a basis in their interpretations are authentic, the majority are weak and even subject narrations. This point reveals the existence of a structural problem in the interpretation of the verse. Our research is primarily aimed at detecting the existence of this problem, rather than being about the solution of the problem in question
Öz
Tefsir edebîyatının muhtevasını oluşturan önemli faktörlerden biri de hadis rivâyetleridir. Müfessirlerin rivâyetleri nakletmede mütesâhil olması çoğu zaman zayıf bazen de uydurma rivâyetlerin eserlerinde yer almasına neden olmuştur. Bu durumun tipik bir örneği de kader inancı bağlamında yorumlanan Kamer 49. âyetiyle ilgili nakledilen rivâyetlerdir. Söz konusu âyetin tefsirinde kullanılan ilk rivâyet, sebeb-i nüzûl olarak gösterilen Hz. Peygamber’in Mekke müşrikleri ile kader hakkında olan bir tartışmasını aktaran hadistir. Müfessirlerin geneli bu âyetin anlamını inşa etme sürecinde, bu rivâyeti esas almıştır. Bu durum âyetin kâinata hitap eden yönünü zamanla baskılamış ve nihâyetinde insan merkezli bir yorumun yaygınlık kazanmasını beraberinde getirmiştir. Bu değerlendirmenin ön plana çıkmasında Merfû’ hadislerin yanında Mevkûf ve Maktû’ nakillerin büyük pay sahibi olduğu söylenebîlir. Rivâyetlerin egemenliğine girildiği görülen bu âyetin tefsirindeki proses tefsir edebîyatının genelinde de bu şekilde devam etmiştir. Ancak müfessirlerin yorumlarında esas aldıkları rivâyetlerin bir kısmı Sahîh iken çoğunluğu Zayıf hatta Mevzû rivâyetlerden oluşmaktadır. Bu husus âyetin tefsirinde yapısal bir problemin varlığını ortaya koymaktadır. Araştırmamız söz konusu problemin çözümüyle ilgili olmaktan ziyâde öncelikli olarak bu problemin varlığını tespit etmeye yöneliktir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Hadith |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | January 9, 2025 |
Publication Date | |
Submission Date | October 30, 2024 |
Acceptance Date | December 31, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 16 Issue: 2 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.