Avrupa Birliği (AB), temelleri yüzyıllar öncesine uzanan ve siyasi
anlamda barışı sağlamak adına ekonomik hedeflerle yola çıkan bir projedir.
Kolay tanımlanamayan, sui generis yani nevi şahsına münhasır bir yapıdır.
Kendisine atfedilen birtakım özellikler ile birlikte söylemleri ve politikaları
göz önüne alındığında AB, literatürde hem normatif hem sivil hem de
medenileştirici güç gibi çeşitli tanımlamalarla karşımıza çıkmaktadır. Zaman
zaman ise, atfedilen bu sıfatlarla üstlendiği misyonları gerçekleştirme
aşamasında başarısızlıklarıyla eleştirilmektedir. 2012 yılında verilen Nobel
Barış Ödülü, Afrika’ya yaptığı ekonomik ve insani yardımlar ya da Arap
Baharı’nda uyguladığı ambargolar gibi bazı durumlar düşünüldüğünde AB’yi
sınırlı da olsa, normatif güç olarak değerlendirenler çoğunluktadır. Ancak
ortaya çıkan yeni küresel krizler ve bölgesel sorunlar bu misyonların
sorgulanmasını ve güncelliğine dair tartışmaları beraberinde getirmiştir. Bu
durum yeni bir kavramsal tartışmayı da gerekli kılmaktadır. Bu çalışma ile
AB’nin normatif gücü, güncel gelişmeler ışığında sorgulanacak ve
tartışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 28 |
.