The legitimacy crisis experienced by democracy has highlighted the necessity for the development of new modes of thinking in order to establish more achievable goals concerning democratic principles. In this regard, modern-era democracy models have been reinterpreted through the lenses of ideologies that emphasize shared spaces for deliberation and opportunities for citizens to take the forefront. Participatory democracy is of paramount importance in designing mechanisms through which citizens can voice their opinions, contribute to the formation of a collective 'voice,' and provide insights and suggestions on projects that pertain to their living spaces. While in classical representative methods, identifying citizens' needs accurately and considering them in decision-making processes can be challenging, participatory approaches facilitate the creation of services tailored to these needs more easily. As a balancing element, participatory democracy offers advantages, particularly in advancing the practice of citizenship. However, although it sets forth challenging objectives and demands heightened awareness, it has been subject to criticism during the phases of reconfiguring decision-making processes, giving rise to dilemmas within the theory.Consequently, this study primarily highlights the factors underscoring the need to transition from representative democracy to participatory democracy. Subsequently, it delves into the attributes, benefits, and challenges of participatory democracy, focusing on its manifestation in citizen engagement.
Demokrasinin meşruiyet krizi, demokratik prensiplerle ilgili daha erişilebilir hedefler belirlemek için yeni düşünce biçimlerinin geliştirilmesinin gerekliliğini vurgulamıştır. Bu amaç doğrultusunda, modern demokratik modeller bu dönemde, vatandaşların öncelik kazanabileceği ve temsil sorunlarının geliştirilebileceği düşünce akımlarının ve paylaşılan tartışma alanlarının içinde yeniden yorumlanmıştır. Katılımcı demokrasi, vatandaşların görüşlerini ifade edebileceği, bir 'ses' oluşturabileceği ve yaşam alanlarıyla ilgili projelere katkıda bulunabileceği mekanizmaların tasarlanmasında önem taşımaktadır. Vatandaşların ihtiyaçlarını doğru bir şekilde belirlemek ve karar alma süreçlerine dâhil etmek geleneksel temsilci yöntemlerinde daha zor olsa da, katılımcı yaklaşımlar özelleştirilmiş hizmetlerin oluşturulmasını önemli ölçüde kolaylaştırmaktadır. Katılımcı demokrasi, özellikle vatandaşlık uygulamalarının ilerletilmesinde denge unsuru olarak avantajlar sunsa da, aynı zamanda zor hedefleri gün yüzüne çıkararak, yüksek farkındalık gerektirir ve karar alma süreçlerini yeniden tasarlama aşamalarında eleştirilere maruz kalmaktadır. Bu da teorinin içinde açmaz olarak değerlendirilen unsurların ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Bu amaçla çalışma öncelikli olarak temsili demokrasiden katılımcı demokrasiye geçilmesi gerekliliğini vurgulayan etmenlere değinecek, daha sonra katılımcı demokrasinin nitelikleri, avantajları ve açmazları vatandaş katılımındaki görünümü üzerinde yoğunlaşacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Public Administration |
Journal Section | 2023:2 Papers |
Authors | |
Publication Date | October 19, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |