Öz
Giriş: Dudak damak yarıklı bebeklerin doğum sonrası sıklıkla yaşadıkları sorunlar arasında beslenme ilk sırada yer almaktadır. Cerrahi olarak dudak damak yarığının düzeltilmesinde bebeklerin vücut tartı artışı ve yeterli büyüme kriterleri rol oynar. Bu nedenle dudak damak yarığı olan bebeklerin beslenme yönetiminde hemşirelere önemli görevler düşmektedir.
Amaç: Dudak-damak yarıklı bebeklere uygulanan beslenme girişimlerinin bebeğin büyümesine etkisini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen bu sistematik derlemede randomize kontrollü çalışma sonuçları incelendi.
Yöntem: İncelenen araştırmalar PUBMED ve CINAHL veri tabanlarında, yöntemleri ve bulguları PRISMA standartları doğrultusunda sistematize edilerek 1979 - 2019 yılları arasında seçim kriterlerini oluşturan İngilizce yayınlanmış, randomize kontrollü klinik araştırmalar çalışma kapsamına alındı.
Bulgular: Sistematik inceleme sonucunda dudak damak yarıklı bebeklerin beslenmesi ile ilgili 174 uluslararası yayına ulaşıldı ve 45 çalışma duplikasyon, 124 çalışma seçim kriterlerini sağlamaması nedeniyle dışlandı. Dudak damak yarıklı bebeklerin oral beslenme yeteneğini arttırmada farklı yöntem ve uygulamalar kullanarak beslemenin büyüme parametreleri üzerine etkisini değerlendiren beş araştırma incelendi. İncelenen araştırmalarda örneklem grubuna toplam 288 bebek dahil edilmiştir. İncelenen araştırmalarda annelere beslenme danışmanlığı, damaklık, modifiye edilmiş emzik, standart biberon, sıkıştırılabilir biberon kullanımı; iki araştırmada ise dik pozisyonda besleme, gaz çıkartma ve beslenme süresini sınırlandırma (30 dakika), annenin emzirmesini sağlama, bir araştırmada ise enjektör, kap ve kaşıkla beslenme yöntemlerinin vücut tartı artışına etkisinin incelendiği görüldü.
Sonuç: Araştırmalar incelendiğinde, beslenme girişimlerinin büyümeyi anlamlı düzeyde etkilediğine yönelik kesin kanıtlara ulaşılamadı. Bu sistematik inceleme sonucunda, konuya ilişkin daha büyük örneklem grupları ile farklı beslenme girişimlerinin büyümeye etkisini belirleyebilecek randomize kontrollü klinik çalışmaların yapılması gerektiği önerilmektedir.