On October 31, 1961, millions of Turks immigrated to many developed countries of Europe. The phenomenon of migration has led to many changes for both Türkiye and European countries. They faced new challenges related to social, cultural, economic, political, educational, Mother tongue, religious and national values. Turks who live permanently in the European countries they visit temporarily, rank 4th in Europe in the 62nd year. They continue to live as a generation. Türkiye has not been able to create a permanent infrastructure for the future of its citizens in Europe, and many immigration-related problems still await solutions. Especially mother tongue education is one of the most important problems for which Türkiye still has not found a permanent solution. The mother tongue is the "hereditary language" given to the individual by the parents upon his birth. A parent who has lost the language of the heritage cannot pass on the mother tongue or the values that the language represents to the generations he brings to the world. If the family, society, social environment, school, Mass Media and other factors where the individual was born and grew up do not give the individual the opportunity to speak his mother tongue, then the "mother tongue" means nothing to the individual. Heritage Language is the identity language of societies. Societies without mother tongue cannot protect their identity. Türkiye has not prepared a permanent infrastructure for the preservation of its mother tongue, cultural identity and religious values for the future of its citizens in Europe, and the future of the new Turkish generation in Europe has reached alarming proportions. "The Turkish mother tongue, which has completely disappeared from the life of the 3rd and 4th Turkish generations, has lost its character and has become a passive language that passes unnoticed. In this study, migration 62. The future of Turks and Turks in Europe.
31 Ekim 1961 yılında milyonlarca Türk Avrupa’nın gelişmiş birçok ülkesine göç etti. Göç olgusu gerek Türkiye gerekse Avrupa ülkeleri için pek çok değişimi de beraberinde getirdi. Süreç içinde sosyal, kültürel, iktisadi, siyasi, eğitim, ana dili eğitimi, dini ve milli değerler konusunda yeni sorunlarla karşılaştılar. Geçici olarak gittikleri Avrupa ülkelerinde kalıcı yaşama geçen Türkler göçün 62. yılında Avrupa’da 4. nesil olarak yaşamlarını sürdürmektedir. Türkiye, Avrupa’daki vatandaşlarının geleceğine dönük kalıcı altyapı sağlayamamıştır ve göçle birlikte ortaya çıkan pek çok sorun hala çözüm beklemektedir. Özellikle ana dili eğitimi, Türkiye’nin halâ kalıcı çözüm üretemediği en önemli meselelerin başında gelmektedir. Ana dil, bireyin dünyaya gelişi ile ebeveyn tarafından kendisine kazandırılan “miras dildir”. Ana dilini kaybeden ebeveyn dünyaya getirdiği nesillere dilin temsil ettiği değerleri kazandıramaz. Bireyin doğup büyüdüğü aile, toplum, sosyal çevre, okul, kitle iletişim araçları ve diğer unsurlar bireye ana dilini konuşma imkânı vermiyorsa, bu durumda birey için “ana dili” hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Miras dili, toplumların kimlik dilidir. Anadili olmadan toplumlar kimliğini muhafaza edemezler. Türkiye, Avrupa’daki vatandaşlarının geleceğine dönük ana dili, kültürel kimlik ve inanç değerlerini koruma konusunda kalıcı alt yapı hazırlayamamış ve yeni nesil Türklerin Avrupa’daki geleceği kaygı verici boyutlara ulaşmıştır. 3. ve 4. nesil Türklerin hayatından tamamen silinen Türkçe ana dili özelliğini kaybetmiş, konuşulmadığı zaman eksikliği fark edilmeyen pasif dil haline gelmiştir. Giderek ana dilinden uzaklaşan nesiller yaşadığı hâkim toplumun dili ile konuşan, düşünen ve yaşayan asimile toplum olma yolunda hızla ilerlemektedir. Bu çalışmada, göçün 62. yılında Avrupa’da Türkçenin ve Türklerin geleceği Almanya örneği ile incelenmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Policy and Administration (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 27, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
SDE AKADEMİ WEB SAYFASI: https://sdeakademidergisi.org/