. (20.12.2012)." />
Geçmişte uzun süre kazuistik yöntemi (meseleci) kullanan İslâm Hukuku, bu yönteme bakılarak, aynı esneklik ve kabiliyetle modern hayatın ihtiyaçlarını karşılamaya çok da elverişli olmadığı gerekçesiyle, bazı oryantalistler tarafından eleştirilmiştir. Esasında 19. asra kadar kazuistik yöntem, sadece İslâm Hukukunun değil, aynı zamanda diğer hukuk sistemlerinin de kanunlaştırma yöntemi olmuştur. Dahası bu yöntem, hâlen Anglo-Sakson hukuk sistemi tarafından da kullanılmaktadır. Dolayısıyla kazuistik yöntemi İslâm Hukukuna özgü bir kanun yapma metodu/anlayışı olarak görmek isabetli bir yaklaşım değildir.
Âyet ve hadislerin (nass) taşıdığı nitelik, kendilerinden elde edilen fıkhî
hükümlerin kazuistik bir temayül göstermesine etki etmiş olmakla beraber, İslâm
Hukuku, gerek kaynakları itibariyle ve gerekse sistem olarak soyut prensipler
oluşturma özelliğine de sahiptir. Nitekim klasik İslâm doktrininde benzer
tekil/tikel olayların hükümlerinden hareket ederek genel bir hükme (küllî
kaideye) varıldığı da bir gerçektir.
Hukuk tarihinde kanunlaştırma; hukukçuların ve hukuk biliminin, hukuk
oluşturma mantığı ve kanun yapma tekniği bakımından geldiği seviyeye bağlı
olarak önce kazuistik daha sonra kazuistik-soyut ve son olarak da soyut yöntem
ile devam eden bir süreci ifade etmektedir. Fakat başvurulan bu yöntemler,
birbirini tamamlayan ve hukukun daha iyi uygulanması amacı taşıyan bir nitelik
arz etmektedir.
İslâm hukuku açısından maksat, her devirde şeriatın hükümlerinin
uygulanmasını ve çağın ihtiyaçlarına cevap verebilmesini sağlayan hukuk
yöntemini temin etmek olduğundan, kanun yapma mantığı olarak kazuistik veya
soyut yöntemin kullanılması bir sorun teşkil etmeyecektir.
In the past, a long time using casuistry method (meseleci) the Islamic Law, by looking at this method, on the grounds is not very suitable to meet the needs of modern life with the same flexibility and ability has been criticized by some Orientalists. In fact, casuistry method had been not only Islamic law, but also in other law systems had been the codification method until the19. century. Moreover, this method currently has been used by the Anglo-Saxon law system too. Therefore, it is not an appropriate approach to consider the casuistry method as a law-making method/approach specific to Islamic Law. Although a quality that, verses and hadiths (nass) have, impacts on juridical provisions obtained from them to show a casuistry tendency, Islamic Law also has a property to create abstract principles whether its sources or as a system. Thus, it is a fact that in the classical Islamic doctrine, by acting from similar singular/particular provisions of events reached a general verdict (holistic base) too. Codification in the history of law; has explained an ongoing process with firstly casuistry later casuistry-abstract, and finally abstract method by depending on the level of in terms of creating a logic of law and law-making technique of jurists and jurisprudence have reached. However, these applied methods present a property that complates each other and has a purpose of making law applied better. Since purpose in terms of Islamic law is to supply the implementation of the provisions of the Sharia in all ages and law method that allows to meet the needs of the age, using casuistry or abstract method as a logic of law-making will not be a problem
Other ID | JA68UB42CA |
---|---|
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | August 5, 2016 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 2 Issue: 1 |