The Qur'an has been a
source for the other provisions, as well as for the rulings. Looking at the
questions that The Companions asked the Prophet, it is understood that the most
important issues that the Companions were interested in during
the happiness period were trying to understand the verses of ahkam. Along with
the scientific activities towards the Qur'an, which started with the collection
of the Qur'an, the interest in the verses of the ahkam increased even more. For
this reason, many works were handled by scholars of every period. The approach
of the Qur'an to every subject is different. While he touched on some subjects
in detail, others contacted the general and left his explanation to other
sources. One of the issues that are thought to be explained in detail in the
Qur'an is the inheritance provisions. Inheritance is a legal system, the beginning of which
goes back to the period of ignorance or even earlier. Inheritance law was
applied to the ignorant in the early periods of Islam according to the Arabic
rules and customs, and then some changes were enforced and finally took its
final form with the descending verse of the chapter of Nisâ. Although it is
accepted that the details of the inheritance are explained in the legacy verse,
some issues remain closed and therefore there is a discussion. If two girls are
left alone without their brothers, the situation of the girls' share in
inheritance is one of the issues that are discussed. While Ibn Abbas is on one
side of the discussion, there is a majority consisting of companions and other
scholars on the other. While Ibn Abbas adopted the letters such as the
"plural pronoun", "fevka" and "in" at the
beginning of the inheritance verse, they argued that the share of the two girls
was two thirds of the share, showing evidence of the verse and the practice in
the sunnah. In our study, this issue was taken up and it was tried to touch on
the evidence of the parties and the answers given.
Kur’ân, diğer sahalara
kaynaklık yaptığı gibi şerî hükümlere de kaynaklık etmiştir. Sahabenin Hz.
Peygamber’e sorduğu sorulara bakılırsa, sahabenin saadet döneminde en çok ilgi
duyduğu hususların başında ahkâm ayetlerini anlamaya çalışmak geldiği
anlaşılmaktadır. Kur’an’ın cem edilmesiyle başlayan Kur’an’a yönelik ilmi
faaliyetlerle beraber ahkâm ayetlerine olan ilgi daha da artmıştır. Bu uğurda
her dönem âlimleri tarafından çok sayıda eser kaleme alınmıştır. Kur’an’ın her
konuya yaklaşımı farklıdır. Kimi konulara detaylı değinirken kimisine ise genel
temas etmiş ve açıklamasını başka kaynaklara bırakmıştır. Kur’an’da detaylı
olarak açıklandığı görülen konulardan biri de mirasla ilgili hükümlerdir. Miras
hukuku, başlangıcı cahiliye dönemine hatta daha öncesine kadar uzanan bir hukuk
alanıdır. Miras hukuku, İslam’ın ilk dönemlerinde cahiliye Arap kurallarına ve
örfüne göre uygulanırken daha sonra bazı değişiklikler ilave edilerek icra
edilegelmiş ve nihayet Nisâ sûresinin mirasla ilgili ayetinin inmesiyle son
şeklini almıştır. Ayetlerde mirasla ilgili hükümlerin tafsili açıklandığı kabul
edilmekle beraber bazı hususların kapalı kaldığı ve dolayısıyla üzerinde
tartışma yaşandığı görülmektedir. İki kızın, erkek kardeşi olmaksızın tek
başlarına kalması halinde, kızların mirastaki payının ne kadar olacağı durumu,
üzerinde tartışma yaşanan hususlardan biridir. Tartışmanın bir tarafında İbn
Abbâs (r.a.) varken öbür tarafında sahabe ve diğer âlimlerden oluşan çoğunluk
vardır. İbn Abbâs, miras ayetinin başında yer alan “çoğul zamiri”, “fevka” ve
“in” gibi harflerden yola çıkarak iki kızın payının terekenin yarısı olduğunu
benimserken çoğunluk ayetin işaretini ve sünnetteki uygulamayı delil göstererek
iki kızın payının terekenin üçte ikisi olduğunu savunmuşlardır. Çalışmamızda bu
husus konu edinmiş, tarafların delillerine ve verilen cevaplara değinilmeye
çalışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2020 |
Submission Date | April 24, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 44 |