Dioksinler
ilk defa 1976 yılındaki Seveso Kazası’ndan sonra gündeme gelmiştir. Genel bir
terim olup, kalıcı organik kirleticilerden biridir. Karbon, klor ve oksijen
atomlarının bulunduğu iki benzen halkasından meydana gelmiştir. Toksik ve
karsinojeniktir. En bilinen dioksin bileşiği 2,3,7,8-tetraklorodinezo-p-dioksin
(TCDD) olup, en toksik olanıdır. Doğada uzun süre kalıp suda erimez fakat yağ
dokusunda çözündüğü için insanda birikir. Yarı ömrü 7-8 yıl arasında değişir.
İlgili kaynaklardan havaya karışan dioksin yağmurlarla bitki ve toprağa
yayılarak besin zinciri ile hayvanlar ve insanlar tarafından alınır. Bu yol en
önemli yol olmasına karşın, solunum sistemi ile de alınır. İnsanda biyolojik ve
toksik etki gösterir. Bu etkiler tiroid fonksiyonları, üreme ve endokrin
sistemde gözlenir. Non-Hodgkin lenfoma, akciğer kanseri ve yumuşak doku sarkomu
gibi karsinojenik etkiler de gösterir.
Korunmada, bu bileşiklerin
yan ürünler şeklinde ortaya çıkmasının önlenmesi, ihraç ve ithalinin
sınırlanması, ilgili sektörlerin düzenli olarak kontrolü ve toplumun
farkındalığının arttırılması önemlidir. Ülkemizde Stockholm Sözleşmesi’ne göre
“Ulusal Uygulama Planı” oluşturulmuş ve Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı
tarafından bir eylem planı geliştirilmiştir.
Dioxins have come to the
agenda firstly in 1976 after the “Seveso Accident”. It is a general term and
they are one of the persistent organic pollutants, and made of two rings of
benzene with carbon, chlorine and oxygen atoms. They are toxic and
carsinogenic. The mostly known compound is 2,3,7,8-tetraklorodinezo-p-dioksin
(TCDD), which is the most toxic compound among dioxins.
They stay in nature and do
not dissolve in water, but they dissolve in adipose tissue, and accumulate in
humans. Their half-life changes between 7 and 8 years. The emitted dioxins from
the regarding sources, are transmitted to the ground and plants by rain, and
they are taken by animals and humans via food chain. Although this route is the
most frequent one, they are also taken by respiratory system.
They show biologic-toxic
effects in humans. These effects are seen in thyroid functions, reproductive
and endocrinologic systems, and carsinogenic effects such as sarcomas of soft
tissue, lung cancer and non-hodgkin lymphoma are observed.
In prevention, the reduction
of occurance of these substances as by-products; limitation of exportation and
importation; periodic control of related sectors and increasing the awareness
of the related population are important. In Turkey, according to the Stockholm
Convention; there is a “National Application Plan” and an inventory developed
by the Ministry of Food, Agriculture and Livestock.
Subjects | Clinical Sciences |
---|---|
Journal Section | Reviews |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2017 |
Submission Date | April 12, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi/Medical Journal of Süleyman Demirel University is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 International.