BÖBREK NAKLİ BEKLEME LİSTESİNDEKİ HASTALARDA ANTİ-HLA ANTİKORLARININ TANIMLANMASI

Year 2017, Volume: 24 Issue: 2, 0 - 0, 30.06.2017

Mustafa Soyöz , Tülay Kılıçaslan Ayna , Burcu Çerçi Gürbüz Derya Güleç Murat Kılıçoğlu Ceren Yüksel İbrahim Pirim

Abstract

Amaç: Kronik böbrek yetmezliğinin kesin tedavisinin böbrek nakli olduğu bilinmektedir. Bu yüzden böbrek nakil bekleme listesindeki hastaların nakil şansını düşüren veya nakil sonrası rejeksiyona sebep olabilen anti-HLA antikorlarının profillerinin çok iyi belirlenmesi gerekmektedir. Anti-HLA antikorlarının panel reaktif tarama ve tanımlama testlerinin sonuçlarına göre uygun donör seçilebilmekte, yüksek oranda duyarlılaşmış hastaların bile nakil şansı arttırılabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, panel reaktif sınıf I ve sınıf II antikor tarama test sonuçları pozitif olan kronik böbrek yetmezliği tanısı konulan hastaların antikorlarını tanımlayarak profillerini ortaya koymaktadır.
Gereç ve Yöntemler: Kronik böbrek yetmezliği tanısı ile laboratuvarımıza başvuran ve panel reaktif antikor tarama test sonuçları pozitif çıkan 150 hastanın serum örnekleri antikor tiplerinin tanımlanması için kullanıldı. 54 hasta yüksek oranda duyarlılaşmış olarak değerlendirildi. 96 hastanın antikor profilleri Luminex’e dayalı yöntemle tanımlandı. Lifecodes CI/II ID Kitleri kullanıldı ve çalışma prosedürü firmanın talimatlarına göre gerçekleştirildi.
Bulgular: En fazla tespit edilen sınıf I anti-HLA antikorları A2 (%11,6), B7 (%5,2), sınıf II anti-HLA antikorları ise DR4 ve DR7 (%9,9) olduğu belirlendi. Ayrıca kadınlarda en çok DR4 (%12,4), erkeklerde ise DR11 (%9,7) tespit edildi. Hem kadın hem de erkek hastalarda en sık tespit edilen sınıf I antikoru ise A2 olarak tanımlandı (sırasıyla %11,5 ve %12,9).
Sonuç: Elde edilen sonuçlar, toplumdaki antijen frekanslarıyla ilgili çalışmaların sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, birbirilerine paralel olduğu belirlendi. Fakat çalışmamızda yüksek oranda tanımlanan bazı antikorların (A33, A68, B7, DR9, DR10, DR8, DR17, DQ9, DR1) toplumda nadir görülen antijenlere karşı geliştirildiği tespit edildi. Bu HLA antijenlerinin diğerlerine göre daha antijenik olabileceğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünmekteyiz.