XI. yüzyıl sonlarında Batı Avrupa Hristiyan dünyası, Kudüs’ü kurtarmak sloganıyla Türkleri Anadolu’dan atmak ve Orta Doğu’ya hâkim olan İslâm dünyasına kastetmek maksadıyla harekete geçmişti. Önce disiplinsiz ve düzensiz Haçlı öncüleri, ardından da profesyonel asıl Haçlı orduları, arkalarındaki kalabalık halk kütleleriyle birlikte İstanbul üzerinden Anadolu’ya girmişlerdir. Selçuklu Türkleri de kısa bir süre önce gelip yerleştikleri Anadolu’da Haçlı istilasına karşı bir vatan savunmasına girişmek durumunda kalmışlardır. Türkiye Selçuklu sultanı I. Kılıç Arslan başkomutanlığındaki Türk orduları Haçlılara karşı Anadolu’da başlıca meydan, kuşatma, savunma ve gerillâ savaşları vermiştir. Türkler, her biri farklı nitelikleri haiz olan bu savaş türlerinin gerektirdiği bütün faaliyet ve unsurlardan olabildiğince yararlanmışlardır. Türkler ve Haçlılar arasındaki çetin mücadelelerde insan, teşkilat ve teçhizat olmak üzere maddî bakımdan orduyu oluşturan temel unsurların yanında, pek çok manevî unsur da karşı karşıya gelmiştir. Bu çalışmada I. Haçlı seferinde vuku bulan Kserigordon kuşatması (1096), Kırkgeçit (Drakon) baskını (1096), İznik savunması (1097) ve Eskişehir (Dorylaion) meydan savaşı (1097) çerçevesinde Türkiye Selçuklu sultanı I. Kılıç Arslan’ın uyguladığı savaş taktikleri ve Türk ordusunun savaşçılık özellikleri hakkında birtakım değerlendirmeler yapılacaktır.
At the end of the 11th century, the Christian world of Western Europe took action with the slogan of liberating Jerusalem, to expel the Turks from Anatolia and to damage the Islamic world dominating the Middle East. First the disorderly vanguards of the Crusaders, and then the professional armies entered Anatolia. The Seljuqs had to engage in a homeland defense against the Crusaders in Anatolia, where they settled a short time ago. Turkish armies under the command of Qilij Arslan I, the Sultan of the Seljuqs of Rūm, made pitched, siege, defensive and guerrilla warfare against the Crusaders. The Turks benefited from all the activities and factors required by these war types, each of which has different characteristics. In the uphill struggles between the Turks and the Crusaders, besides the main factors that constitute the army in material terms, including people, organization and equipment, many spiritual elements faced also each other. In this study, as part of the siege of Xerigordos, the raid of Drakon, the defense of Nicaea and the Battle of Dorylaion in the First Crusade, some evaluations will be made about the warfare tactics of Qilij Arslan I and the military characteristics of the Turkish army.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 31, 2021 |
Publication Date | December 31, 2021 |
Submission Date | November 7, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 6 |