Türkiye, 1980’li yılların ardından piyasa ekonomisine geçmiştir ve 1990’lı yıllarda koalisyon hükümetleri tarafından yönetilmiştir. 2000’li yıllarında başında yaşanan krizin ardından, 2002 yılında Ak Parti AKP iktidara gelmiştir ve o yıldan 2018 yılına değin iktidarda kalmayı başarmıştır. 2000’li yıllarda Türkiye ekonomisini incelerken, iktisadi performansı üç döneme ayırmak mümkündür: Global krize kadar olan dönem 2002-2007 , global kriz dönemi 2008-2010 ve sonrası 2011-2017 . Avrupa Birliği AB sürecinin desteğiyle, AKP tarafından başarıyla uygulanan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı global krize kadar iktisadi göstergelerde pozitif ilerleme oluşturmuştur. Kriz süreci tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyümeyi başta olumsuz etkilemiştir. 2011 sonrasında, hem IMF programının bitmesi, hem de AB’ye katılım sürecinden uzaklaşılmasıyla yapısal reformların yapılamaması, 2010 öncesi ülkemize çekilen rekor seviyedeki doğrudan yabancı yatırımların yavaşlamasına sebebiyet vermiştir. Bu dönemde gelişmekte olan ülkelere akan likidite bolluğundan ülkemiz de faydalanmıştır ancak bu fırsat iyi değerlendirilememiş ve zikzaklı bir büyüme dönemi görülmüştür. Bu sebeple bu dönemler ayrı ayrı incelenmektedir. Bu çalışmada; Türkiye ekonomisinin 2000’li yıllarda göstermiş olduğu performans, ülkemizin 1980’li yıllardan sonraki kurumsal değişime de değinilerek; büyüme, doğrudan yabancı yatırım, enflasyon, işsizlik ve cari açık başlıkları altında incelenmektedir.
Turkey was introduced to the market economy after 1980s and was governed by coalition governments in 1990s. Following the crisis in the early 2000s, the AK Party AKP came to power in 2002 and from that year until 2018, it managed to remain in power. When examining the Turkish economy in the 2000s, it is possible to divide economic performance into three periods: the period up to the global crisis 2002- 2007 , the global crisis period 2008-2010 and post-crisis 2011-2017 . With the support of the European Union EU process, the Program of Transition to a Strong Economy successfully implemented by the AKP has made positive progress in economic indicators until the global crisis. The crisis process had a negative impact on growth in our country, as in the rest of the world. After 2011, the lack of structural reforms, both by the end of the IMF program and by the withdraw from the EU accession process led to a slowdown in the record-level foreign direct investment in our country before 2010. In this period, our country benefited from the abundance of liquidity flowing to developing countries, but this opportunity was not well evaluated and a period of zigzag growth was observed. For this reason, these periods are examined separately. In this study, the performance of the Turkish economy in the 2000s is examined under the headings of growth, foreign direct investment, inflation, unemployment and current account deficit by referring to the institutional change of our country after 1980s.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | November 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 6 Issue: 5 |
SEYAD is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.