Demokrasi, kökenleri M.Ö. V. yüzyıla dayanan bir kavramdır. Ancak iki bin beş yüz yıllık geçmişine rağmen içeriğine yönelik tartışmalar güncelliğini korumaktadır. Nitekim bu süreç boyunca demokrasiden anlaşılan hep farklı olmuştur. Bu kapsamda Antik Yunan’da uygulanan demokrasi ile günümüzde hâkim olan liberal demokrasi yaklaşımı arasında büyük farklar bulunmaktadır. Bunlardan en belirgin olanı çağımızda doğrudan demokrasi uygulamalarının oldukça sınırlı kalması ve temsili demokrasinin yaygınlık kazanmasıdır. Bu büyük ayrışma demokrasinin hem kavramsal sınırlarının tam olarak çizilemediğini hem de hala değişme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Öyle ki seçimlere olan ilginin her geçen gün daha fazla azalması liberal demokrasinin bir meşruiyet krizi içinde olduğuna dair tartışmaları artırmaktadır. Bu noktada teorisi oldukça eskiye dayanıyor olsa da XXI. yüzyılda Korsan Parti hareketi ile gündeme gelen akışkan demokrasi modelinin liberal demokrasinin krizine çare olacağı savunulmaktadır. Zira bu yeni demokrasi tipi vatandaşlara demokratik süreçlere sadece temsilciler aracılığı ile değil, doğrudan katılım imkânı da sunmaktadır. Diğer taraftan oyların geçişliliği ya da herhangi bir seçim periyodu beklenmeksizin geri çekilebilmesi gibi özellikleri ile aktif bir siyasal yaşam vaat etmektedir. Ancak tüm bu olumlu özelliklerine rağmen akışkan demokrasi, siyaseti değerlerinden arındırarak günlük yaşama indirgemektedir. Üstelik elinde çok sayıda oy toplayan temsilcilerin sisteme egemen olma riski de bulunmaktadır. Bu doğrultuda çalışmada akışkan demokrasi teorisinin genel çerçevesi ve ulusal ölçekte liberal demokrasinin meşruiyet krizine çözüm olup olamayacağı sorusu tartışılacaktır.
Democracy is a concept that dates back to the fifth century BC. Nevertheless, despite its two thousand five hundred years existence, the arguments over its ideas are still relevant today. In actuality, throughout this process, various interpretations of democracy have been used. The democratic practices of Ancient Greece and the liberal democratic approach that is prevalent today differ significantly in this regard. The most obvious of these differences is how little direct democracy is practiced now and representational democracy has become widespread. This stark divergence demonstrates that democracy's conceptual limits have not yet been fully defined and that it still has the possibility to alter. So much so that voter enthusiasm in elections is dwindling day by day, and questions over the validity of liberal democracy are intensifying. Although its theory is relatively ancient, it is currently asserted that the liquid democracy model, which gained popularity with the rise of the Pirate Party movement in the twenty-first century, will provide a remedy for the liberal democracy dilemma. Because this new form of democracy allows citizens to participate in democratic processes not only through representatives but also directly. With features like transitivity of votes or withdrawal without waiting for an election period, on the other hand, it offers a political life that is dynamic. Nevertheless, despite all of its positive features, liquid democracy strips politics of its moral foundations and reduces it to daily life. Additionally, there is a risk that elected officials who receive a substantial amount of votes will dominate the system. In this regard, the general framework of the idea of liquid democracy and whether liberal democracy may provide a remedy for the legitimacy issue on a national level will be discussed.
Direct democracy legitimacy crisis liberal democracy liquid democracy representative democracy.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Submission Date | October 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
The published articles in SLJ are licensed under a
Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License