Bu makale, Guy Debord’un Gösteri Toplumu başlıklı eserinden yola çıkarak kent imgesini gösteri kavramı üzerine inşa etmeye ve İstanbul imgesinin Türk sineması örneklerinde nasıl temsil edildiğini keşfetmeye çalışmaktadır. Metnin bölümleri, kent imgesini merkez alarak Italo Calvino’nun Görünmez Kentler isimli kitabındaki bölümlerin adları üzerinden tematik olarak kurgulanmıştır. İlk bölüm, Kentler ve Arzu, gösteri tanımının içindeki düşlerden ve arzulardan bahsetmektedir. Arzu kavramı, meta fetişizminden yola çıkarak tüketim alışkanlıkları ve tüketilmiş kent hayatı ile ilişkilendirilmektedir. İkinci bölüm, Kentler ve Göstergeler, mekân üretimini göstergeler zinciri ile açıklamaya çalışır. Üçüncü ve son bölüm olan Kentler ve Gözler ise masalsı anlatım ve düşsel imgelerin yerini alan suçun kol gezdiği karanlık arka sokakları, acımasız hayat koşullarını ve kent imgesinin çöküşünü betimlemektedir. Bu üç tematik kategori paralelinde ilerleyen kurgusal yapıda, Türk sinemasından seçilen üç örnek film, Eşkıya (Yavuz Turgul, 1996), Ağır Roman (Mustafa Altıoklar, 1997) ve Anlat İstanbul (Kudret Sabancı, Ümit Ünal, Ömür Atay, Selim Demirdelen, Yücel Yolcu, 2004) sundukları farklı temsil biçimleriyle kent imgesinin barındırdığı anlamları ortaya koymaktadır.
This paper departs from Guy Debord’s Society of the Spectacle and seeks to explore the interrelation between the city and the cinema through construction of the city as spectacle. The structure of the paper is suggested by Italo Calvino’s book Invisible Cities. The first part, Cities & Desires, tells of the phantasmagoria and desires in the definition of spectacle. Departing from meta-fetishism, the desire concept is associated with consumption habits and consumed city life. The second part, Cities & Signs, attempts to explain the production of space in relation to the chain of signifiers. City images are represented by the reproduction of space under the influence of social relations and their symbolic codes, which exist deep within the collective subconscious. In the third part, Cities & Eyes, mythic narration and fantastic images are replaced by back streets that define relentless living conditions and disruption of the city image. In line with these three thematic categories, the constructive structure reveals the meanings possessed by the city image in terms of the distinctive representation found in three examples of late Turkish cinema, The Bandit (Eşkıya, Yavuz Turgul, 1996), Cholera Street (Ağır Roman, Mustafa Altıoklar, 1997) and Istanbul Tales (Anlat Istanbul, Kudret Sabancı, Ümit Ünal, Ömür Atay, Selim Demirdelen, Yücel Yolcu, 2004).
Istanbul anti-spectacle society of the spectacle city image Turkish cinema cinemythic images
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Features |
Authors | |
Publication Date | October 19, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 |
sinecine TR DİZİN ve FIAF tarafından taranmaktadır.