Deleuze
begins his seminar he gave to Femis Cinema School Students with a question:
"What is having an idea in cinema?" if we have a desire to make
movie, in other words an idea, what is the meaning of this? what does it mean
having an idea in cinema? Deleuze says someone can have an idea in philosophy,
literature, painting and science yet, this kind of an idea is devoted and he
emphasizes that it is a Nietzschean festival on that sense.
Deleuze
philosophy is based on creating concepts. Based on certain traditions
hence it is not hierarchical, it has a rhizomatic structure that destroys
this hierarchy and reproduces itself from its own branches. The pluralism
of Deleuze philosophy has produced ideas in different fields such as
literature, painting, art, cinema and combined other fields asking common
questions with philosophy. For this reason, Deleuzian reading in any field
does not mean that the Deleuze concepts are applied to an area, but rather it
is mated with that area and reproduced by producing different fields.
In this paper, it was aimed to focus on minor
literature cinema and rizom which were produced by Deleuze & Guattari’s own
texts. In the paper which tries to understand and feel the minor concept it was
comprehended that Deleuze mostly read from literature and write less on cinema.
Although Deleuze wrote about minor cinema in his Cinema 2: The Time Image text,
it was majorly developed by theorists on Deleuze. The paper trying to comprehend
minör cinema from Deleuzian perspeective, aims to read the movie “Sarmaşık” by
Tolga Karaçelik within the frame of becoming and rhizome.
Deleuze
Femis Sinema Okulu öğrencilerine verdiği seminere bir soruyla başlar: sinemada
fikri olmak ne demek? Eğer sinema yapmak gibi bir niyetimiz varsa, başka bir
deyişle fikrimiz varsa bu ne anlama gelir? Sinemada bir fikri olmak ne anlama
gelir? Deleuze felsefede, edebiyatta, resimde ve bilimde bir fikre sahip
olunabileceğini ancak bu tarz bir fikrin adanmış olduğunu ve bu yönüyle
Nietzsche’ci bir şenlik olduğu vurgusunu yapar.
Deleuze
felsefesi, kavram yaratma üzerine kuruludur. Belirli gelenekler üzerine kurulu
dolayısıyla hiyerarşik değil, bu hiyerarşiyi yerle bir eden, kendi kollarından
üreyen, çoğalan rizomatik bir yapıya sahiptir. Deleuze felsefesinin çoğulculuğu
edebiyat, resim, sanat, sinema gibi farklı alanlarda düşünceler üretmiş,
felsefeyle ortak sorular soran diğer alanları birleştirmiştir. Bu nedenle
herhangi bir alanda Deleuzeyen okuma, Deleuze kavramlarının o alana
uygulanmasını değil, o alanla çiftleşip farklı alanlar üreterek çoğalması
anlamını taşır.
Bu
çalışma; Deleuze ve Guattari’nin Kafka metinlerinden yola çıkarak üretmiş
oldukları minör edebiyat kavramına ve onun sinemadaki karşılığı olan minör
sinemaya odaklanmayı amaçlamaktadır. Deleuze’ün Cinema 2: The Time Image
metninde minör sinema üzerine yazmış olsa da minör sinema, büyük ölçüde Deleuze
üzerine çalışan kuramcılar tarafından geliştirilmiştir. Minör sinemayı, Deleuze
kavramları perspektifinden anlamaya çalışan bu çalışma; Tolga Karaçelik’in
Sarmaşık filmini minör bir oluş ve rizom çerçevesinden okumayı denemeyi
hedeflemektedir.
Konular | Felsefe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 2 Sayı: 4 |