Modernite,
deneyimin tehlikeye girmesidir. Bu tehlike deneyimin otantik benliği besleyen
bilme, eyleme ve tat alma yetilerinin başkalaşmasıdır. Bu başkalık toplumsal
biraradalığın kalmaması, doğa ile birey arasındaki mesafenin artması, deneyimin
araçsallaşması gibi bir dizi semptomla anlaşılabilir. Walter Benjamin bu perspektifi
güçlü bir şekilde kurmuş ve modernliğin sonuçları ve onların nasıl aşılması
gerektiği konusunda düşünmüş isimlerdendir. Bu çalışma günümüzde Benjamin’in
önerilerini düşünmeyi amaçlamıştır. Benjamin’in yaşamının izinde düşüncesinin
önemli figürlerini (çocuk, koleksiyoncu, hikâye anlatıcısı, flaneur, üretici
olarak yazar) ele alan çalışma devam eden kısımlarda fotoğraf ve sinema
deneyimine yer vermektedir. Temel sorun insanın kendi varoluşunun tehlikeye
girdiği bir rüyayı yaşamasıdır. Buna karşılık imgeler yabancılaştırıcı
teknikler kullanılarak bu rüyayı dönüştürme gücünü elinde tutmaktadır. Benjamin
bu düşünceyi savunmuş ve son dönem eserlerinde sanat yapıtının teknolojiyle
olan dönüşümünü konu edilmiştir. İmgenin deneyimde açtığı genişleme ve imkânlar
üzerine Benjamin’in olumlu bakış açısı günümüzde kimi sanat stratejilerinde
güncelliğini korumaktadır. Ancak Benjamin’in arzuladığı dönüştürücü güçlerden
de yoksundurlar. Bunun nedeninin ‘çocukluğun kaybedilmesi’, çocukluğun
deneyimden elini ayağını çekmesi olduğu bu çalışmada iddia edilmektedir.
İdeolojilerin sonu (iddiasından) sonra kültürün çocukluğu düzenlemeye devam etmesi,
deneyimin enformasyona dönüşmesi Benjaminci devrim düşüncesinden uzakta
olduğumuzu göstermektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies, Philosophy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 2 Issue: 4 |