Myths, which are traditional stories including the beliefs and practices of daily life of societies, reflect these societies and individuals, and thus collective consciousness and collective unconscious. The masculine tone in coding of these myths describes and reproduces also the social positions of men and women in society. While the ancient myths tell stories where mostly the male heroes are in the center, the female heroes are included in the narratives in the cinema, as one of the producers of “modern myths”. In the modern myths, the female protagonist undergoes a series of transformations during her journey. These transformations can be regarded as an attempt to prove the existence of woman in the outer world, which signifies the male's world. The fantastic journey of the female protagonist and the characters, events, situations and obstacles that come across during this journey are actually the reflections of the unconscious of the heroine. The view that these reflections follow a certain pattern also forms the basis of the monomyth theory. In this study, Maureen Murdock’s scheme of “the heroine’s journey” derived from the monomyth, a multidisciplinary theory formulated by Joseph Campbell, will be followed. In virtue of this scheme, the transformations experienced by the heroine could be seen in a clearer way. From this perspective, in this study, Valerie a Týden Divu (Jaromil Jireš, 1970), El Laberinto del Fauno (Guillermo del Toro, 2006) and Alice in Wonderland (Tim Burton, 2010), in which the oppressive and authoritarian regimes play an active role and where the heroine takes a fantastic journey alone, will be analyzed.
Toplumların inançları ve günlük yaşam pratiklerini anlatan mitler toplumları ve bireyleri dolayısıyla da kolektif bilinç ve kolektif bilinçdışını yansıtır. Dış dünyayı anlatan bu mitlerin eril bir şekilde kodlanması kadın ve erkeğin toplumsal olarak konumlandırılmasıyla ilgilidir. Antik mitler çoğunlukla erkek kahramanları konu alırken “modern mitler” ve bu mitlerin üreticilerinden birisi olan sinema, erkek kahramanın yanı sıra kadın kahramanı da konu almaktadır. Yola çıkan kadın kahraman yolculuğu sırasında bir takım dönüşümler geçirir. Geçirdiği bu dönüşümler “erkeğin dünyası” olarak görülen dış dünyada kadının varlığını kanıtlama çabası olarak da görülebilir. Kadın kahramanın çıktığı fantastik yolculuk ve bu yolculukta karşısına çıkan karakterler, olaylar, durumlar ve engeller aslında kadın kahramanın bilinçdışının bir yansımasıdır. Bu yansımanın belirli bir şablon izlediği görüşü de monomit kuramının çıkış fikrini ortaya koyar. Bu nedenle çalışmada Campbell’ın ortaya attığı multidisipliner bir kuram olan ve erkek kahramanın yolculuğunu anlatan monomit kuramının kadın kahramana uyarlanmış hali olan Maureen Murdock’ın kadın kahramanın yolculuğu şeması izlenmiştir. Bu şema sayesinde kadın kahramanın yaşadığı dönüşümler daha net bir şekilde görülebilmiştir. Baskıcı rejimin etkin rol oynadığı ve kadın kahramanın tek başına fantastik bir yolculuğa çıktığı filmler olan Valerie a Týden Divu (Valerie ve Harikalar Haftası, Jaromil Jireš, 1970), El Laberinto del Fauno (Pan’ın Labirenti, Guillermo del Toro, 2006) ve Alice in Wonderland (Alice Harikalar Diyarında, Tim Burton, 2010) filmleri çalışmanın örneklemini oluşturmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 29, 2016 |
Published in Issue | Year 2020 Özel Sayı (2) Mayıs 2020 |