During the period dominated by the Umayyad rule, numerous scholars from the class of mawālī emerged in the tābi‘īn era. The contributions made by these mawālī scholars in understanding and applying the Qur’an were significantly valuable for Islamic sciences. Sa‘īd ibn Jubayr (d. 94/713) was among these mawālī scholars. He was known as a mufassir (Qur’anic exegete), muhaddith (traditionist), qārī (Qur’an reciter), and faqīh (jurist). Even amidst intense political upheaval, he devoted himself to interpreting the Qur’an, and his knowledge and insights were widely sought after. Sa‘īd memorized and documented the knowledge he received from his teacher, Abdullah ibn Abbas (d. 68/687-88), and also pursued studies at the scholarly centers of Mecca, Medina, and Kufa, learning from eminent teachers there. In Kufa, he studied under the students of Abdullah ibn Mas‘ud (d. 32/652-53), and in Medina, he took lessons from Abdullah ibn Umar (d. 73/693), which strengthened his knowledge and distinguished him across all fields of Islamic sciences, especially Qur’anic exegesis. Exploring Sa‘īd ibn Jubayr’s perspectives on naskh (abrogation) in the Qur’an, along with the narrations attributed to him, is highly significant for the study of tafsīr (Qur’anic interpretation). An examination of the tābi‘īn scholars' approach to abrogation, particularly through the lens of Sa‘īd ibn Jubayr, is essential to understanding how his narrations contributed to the concept of nāsikh (abrogating) and mansūkh (abrogated) verses. Though Sa‘īd mentions the existence of abrogation only in verses expressing legal rulings, his explanations imply that verses involving commands and prohibitions could also be subject to abrogation. Moreover, his absence of reference to abrogation while interpreting certain verses that some scholars consider abrogated suggests his distinct views on the subject. His interpretations also reflect the opinions of his contemporaries and his teacher, Ibn Abbas, as it is evident that he occasionally explained verses based on his teacher’s interpretations. When discussing Sa‘īd ibn Jubayr’s views on abrogation, it is preferable to focus on selected narrations that suffice for understanding the topic rather than all of his narrations. The primary sources used in this research are narration-based tafsīr works, which underline the importance of Sa‘īd ibn Jubayr’s statements on abrogation as an indicator of how abrogation was perceived in the early period.
Emevî yönetiminin hâkim olduğu zaman dilimini kapsayan tâbiîn döneminde mevâlî tabakadan birçok âlim yetişmiştir. Kur’ân’ın anlaşılması ve hayata tatbik edilmesi hususunda mevâlî âlimlerin yapmış olduğu çalışmalar ise İslâmî ilimler için oldukça önemlidir. Saîd b. Cübeyr (ö. 94/713) de mevâlî âlimlerden biridir. İbn Cübeyr, müfessir, muhaddis, kârî ve fakihtir. O, siyasi çalkantıların had safhada olduğu dönemde dahi Kur’ân’ın tefsir edilmesi için gayret göstermiş, kendisinden ve ilminden daima istifade edilmiştir. Hocası Abdullah b. Abbas’tan (ö. 68/687-88) almış olduğu ilmi, hıfzetmiş ve yazı ile kaydetmiştir. Bunun yanı sıra, Mekke, Medine ve Kûfe ilim merkezlerinden ve hocalarından da ilim tahsilinde bulunmuştur. Kûfe’de Abdullah b. Mes‘ûd’un (ö. 32/652-53) öğrencilerinden, Medine’de ise Abdullah b. Ömer’den (ö. 73/693) ders almış olması da onun ilmini kuvvetlendirmiş, bu sayede tefsir ilmi başta olmak üzere İslâmî ilimlerin her alanında temayüz etmiştir. Kur’ân’da varlığından söz edilen ve âlimlerce tartışılmaya her zamanda zemin bulan nesih hakkında Saîd b. Cübeyr’in görüşlerini ve kendisinden nakledilen rivayetleri değerlendirmek tefsir ilmi açısından oldukça mühimdir. Tâbiîn dönemi âlimlerinin neshe yaklaşımını Saîd b. Cübeyr özelinde incelemek ve onun rivayetlerinin nâsih-mensûh’a ne denli katkı sağladığını ortaya koymak gerekmektedir. Neshin yalnızca ahkâm ifade eden âyetlerde mevcudiyetinden söz eden Saîd’in açıklamalarından, özellikle emir ve nehiy ifade eden âyetlerin de neshe konu olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca bazı âlimlerin mensûh olduğunu ifade ettikleri âyetleri tefsir ederken nesihten söz etmemiş olması da onun nesh edilen âyetler hususunda farklı düşünceye sahip olduğunu göstermektedir. İbn Cübeyr’in izahları, muasırlarının ve hocası İbn Abbas’ın da görüşlerini yansıtmaktadır. Zira zaman zaman hocasının izahları ile âyetleri tefsir ettiği aşikardır. İbn Cübeyr’in neshe dair görüşleri ele alınırken onun rivâyetlerinin tamamı değil konunun anlaşılması için yeterli olduğu düşünülen bazı örneklere yer verilmesi daha uygundur. Ayrıca araştırmada kullanılan temel kaynaklar, rivayet ağırlıklı tefsir eserleridir. Bu bakımdan İbn Cübeyr’in nesih hakkındaki açıklamaları erken dönemde neshin nasıl ele alındığını göstermesi bakımından da önem arz etmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Tafsir |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | December 26, 2024 |
Publication Date | December 30, 2024 |
Submission Date | September 29, 2024 |
Acceptance Date | December 22, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 1 |