Öz
İnsanlar, tarih boyunca farklı toplum ve medeniyetler oluşturmuşlardır. Kendilerine farklı dönemlerde rehberlik etsinler diye aralarından seçilen peygamberler de medeniyetlerin kurulmasında ya da devamında önemli rol üstlenmişlerdir. Özellikle insanlığın ortak kazanımı olan bilim, sanat ve teknolojik gelişmelerde her medeniyetin az çok katkısı bulunmaktaysa da tarihi süreçte medeniyetler arasındaki rekabet ve bazen de çatışma hep olagelmiştir. Medeniyetlerin uzun süreli ayakta kalabilmelerinin unsurlarından biri, kendi kültür ve geleneklerini dış etkenlerin saldırısına karşı korumak olmuştur. Ancak bazı durumlarda kendi mensuplarından gelen iç saldırılar, o medeniyeti sarsmakta ve mensuplarının medeniyet imgelerine karşı saygılarını ve güvenlerini dumura uğratmaktadır. İslam medeniyetinin odağında bulunan Yüce Allah’a ait özelliklerin kısmen bazı insanlarda da olduğuna inanılması, İslam’ın ikinci kaynağı olan Hz. Peygamberin İslam medeniyetinin orijininden çıkarılma çabası, İslam medeniyetinin kurucu metinlerini anlamada farklı bir yaklaşım sergilenmesi, ilk dönem İslam âlimlerine ve kaynak eserlere olan güvenin sarsılması, İslam medeniyetinde asırlardır kabul görmüş bazı konuların tartışmaya açılması ve İslam medeniyetindeki simgelerin parçalar halinde değerlendirilerek büyük resmin göz ardı edilmesi, İslam medeniyeti için birer tehdit oluşturmaktadır. Bu makaleyle ulaşılmak istenen hedef ise İslam medeniyetine mensup olan birey ya da topluluklar tarafından oluşturulan bu iç tehditlere dikkat çekmek, bunların İslam toplumlarındaki olumsuz yansımalarını tespit ve tayin etmeye çalışmaktır.