Foucault iktidarı bir töz değil aksine bir ilişkiler ağı olarak tanımlamaktadır. İnsanın olduğu her yerde kaçınılmaz olarak bir iktidar ve iktidara maruz kalanlar vardır. Ona göre iktidarın olduğu her yerde doğal olarak direniş de bulunmaktadır. Ancak o genellikle direnişin nasıl olacağından ziyade muktedir olanların iktidarlarını sürdürme biçimlerini anlamaya çalışmaktadır. J. Scott ise özellikle zayıf olanların kendilerine uygulanan iktidar karşısında nasıl bir direniş biçimi benimsediklerine odaklanmaktadır. Bu çalışmanın amacı M. Foucault’nun iktidar odaklı perspektifine karşı J. Scott‘un gündelik ve dolaylı direniş biçimlerinin neler olabileceğini ve olası etkilerini tartışmaktır. Çalışmanın sonunda bir iktidar ilişkisinde bulunan tüm tarafların aktif özneler olarak bilinçli hareket ettiği değerlendirilmiştir.
Makale teorik bir çalışma olduğundan etik kurul raporu gerektirmemektedir.
Foucault defines power not as a substance but as a network of relationships. Wherever there are people, there is inevitably power and those who are exposed to power. According to him, wherever there is power, there is naturally resistance. However, he generally tries to understand the ways in which the powerful maintain their power rather than how the resistance will occur. J. Scott, on the other hand, focuses on what kind of resistance, especially the weak, adopts against the power imposed on them. The aim of this study is to discuss what J. Scott's daily and indirect forms of resistance might be and their possible effects against M. Foucault's power-oriented perspective. At the end of the study, it was evaluated that all parties in a power relationship acted consciously as active subjects.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 17 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 8 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 2 |