Believing by Faith: An Essay in the Epistemology
and Ethics of Religious Belief adlı kitabında John Bishop, dinî inançlar lehinde ılımlı ve
kanıtın-ötesine uzanan imancı bir argüman ileri sürmektedir. Onun argümanının
temel fikri, kişinin, doğrulukları konusunda yeterli kanıta sahip olmadığını
bildiği halde, dinî inançları pratik akıl yürütmesinde doğru olarak
alabileceğidir. O bunu yaparken, son derece önemli bazı epistemik ve ahlaki öğelerin
değerini vurgulamaktadır. Bu
öğeler, özellikle kişinin epistemik görevlerini göz ardı etmediği, epistemik
olarak kendi durumunun farkında olduğu, sahip olduğu dinî inançları sadece
epistemik açıdan değil aynı zamanda ahlaki açıdan da değerlendirdiği ve bunun
meşru olduğu şeklindedir. Temel olarak bu çalışmada, kişinin, Bishop’ın
argümanına dayanarak güçlü bir iman sahibi olamayacağı ve bu yüzden argümanın yetersiz
olduğu iddia edilecektir. Bunun
temel gerekçesi olarak, kişinin bir taraftan Tanrı’nın varlığının lehinde
yeterli bir kanıt olmadığının tam anlamıyla bilincindeyken, diğer taraftan
Tanrı’nın varlığına güçlü bir şekilde inanamayacağıdır. Ayrıca argümana
yönelik diğer birkaç eleştiri de müzakere edilecektir.
John Bishop Din Felsefesi İmanın Rasyonelliği Ilımlı İmancılık İnançsal Risk Alma John Bishop İnançsal Risk Alma
In
his significant book Believing by Faith:
An Essay in the Epistemology and Ethics of Religious Belief, John Bishop
argues a modest and supra-evidential fideistic argument in favor of religious
beliefs. According to his argument, one can take religious beliefs as true in
his practical reasoning while he recognizes that these beliefs lack adequate
evidential support for their truth. In doing so, he emphasizes highly important
some epistemic and moral considerations. These considerations are that believer
does not ignore his epistemic duties, is epistemically aware of his situation,
evaluates his religious beliefs not only epistemically but also morally. In
this essay, I will claim mainly that one cannot have authentic faith on the
grounds of Bishop’s argument and thus it is inadequate. The basic reason for the
claim is that when one is fully aware that there is not adequate evidence for
the existence of God, he cannot strongly believe in God. Also, I will discuss
some objections to the argument.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2019 |
Submission Date | January 9, 2019 |
Acceptance Date | April 5, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.