İamblichus, üçüncü ve dördüncü yüzyıllarda Şam bölgesinde yaşamış, Yeni Platoncu düşünce geleneği içerisinde değerlendirilen bir Arap filozofudur. Eserlerinin bir kısmı bugün elimizde olmamakla beraber onun düşünce sistemi hakkında fikir sahibi olmamıza imkân tanıyacak bazı eserleri günümüze ulaşmıştır. İbn Ṭufeyl, Endülüs coğrafyasında yaşamış ve Yeni Platoncu düşünce geleneğinden etkilenmiş, önemli filozoflardan biridir. Temel özelliklerinden biri Platon felsefesi ile Aristoteles felsefesini aynı çizgide yorumlayarak birleştirmek olan Yeni Platoncu düşünce sistemi İslam felsefesi başta olmak üzere pek çok disiplini ve filozofu etkilemiştir. Özellikle Plotinus’un ileri sürdüğü varlık hiyerarşisi, akıl sahibi bir varlık olarak insana ruhsal bir yükselme ve bunun neticesinde bir yetkinleşme öngörmesi dolayısıyla mistik bir karaktere sahip olduğu şeklinde yorumlanmıştır. Bu hususta temel sorulardan biri bu ruhsal yükselmenin sadece düşünsel bir çabayla mı olduğu yoksa bu çabayı desteklemek için eyleme/ritüele gerek olduğu mu sorusudur. Konunun felsefi açıdan epistemolojik bir boyutu yanında ahlaki bir boyutu da bulunmaktadır. Yeni Platoncu düşünce sistemine önemli özgün katkılarda bulunmuş olan İamblichus ile ilgili Türkçede çok fazla akademik çalışma olmadığını görmekteyiz. Buna karşın İbn Ṭufeyl’le ilgili çalışmaların sayısı nispeten fazladır. Bu çalışmamız her iki filozofa göre bir tür içe dönüş ile ilahi hakikatlerin temaşa edilmesi suretiyle gerçek bilgi ve mutluluğa ulaşılmasının bazı ritüeller gerektirip gerektirmediği sorunu üzerinde yoğunlaşacaktır. Bu çerçevede her iki filozofun düşünceleri karşılaştırılacaktır. Bunun için önce felsefi arka plana değinilecek ve her iki filozofun etkilendiği Pisagor, Platon ve Plotinus’un konuyla ilgili düşünceleri ortaya konacak, daha sonra İamblichus ile İbn Ṭufeyl’in özgün düşünceleri ile önceki gelenekten ayrıldıkları noktalar tespit edilerek aralarındaki benzer ve farklı noktalar tespit edilmeye çalışılacaktır. İamblichus, Yeni Platonculuğa yaptığı en özgün katkı olan theurge düşüncesinde ulaşılması arzu edilen bu düşünsel/akli seviye için bir takım günlük ritüelleri zorunlu kılar. İbn Ṭufeyl ise elimize ulaşan tek felsefi eseri Ḥayy b. Yaḳẓān’da bir tür içsel tecrübeyle elde edilecek bu düşünsel seviye için riyazet dediği günlük hayatta bazı faaliyetlerin yapılmasını öngörür. Her iki filozofun düşüncelerinde gerek Platon’un gerekse Plotinus’un düşüncelerinin etkisi göze çarpmaktadır. Platon’un ve Plotinus’un düşüncelerinde de Pisagor’un etkisi açıkça göze çarpar. Bununla beraber İamblichus ile İbn Ṭufeyl’in düşünceleri arasındaki benzerlik İbn Ṭufeyl’in İamblichus’tan etkilenmiş olabileceği izlemini doğurmaktadır. Özellikle Ḥayy b. Yaḳẓān’da aktarılan günlük yaşamla ilgili bazı ritüeller ve Ḥayy b. Yaḳẓān’a ait bazı kişisel özellikler ile İamblichus’un Pisagor’un biyografisi ve düşüncelerini anlattığı eserinde aktardığı Pisagor’a ait özellikler ve Pisagor’un günlük yaşamıyla ilgili aktardığı ritüeller arasında önemli benzerlikler bulunmaktadır. Bununla beraber biz böyle bir etki söz konusu olsa bile İbn Ṭufeyl’in özellikle ritüeller/riyazat konusundaki düşüncelerinin tek kaynağının İamblichus olmadığını düşünüyoruz. İbn Ṭufeyl İslam düşünce tarihinde önemli bir yeri olan ve gerek düşüncelerinin arka planı gerekse kullandığı kavramlar itibariyle içinde yetiştiği geleneği yansıtan bir düşünür olarak onun düşünceleri üzerinde başta İslam geleneğine ait disiplinler olmak üzere pek çok düşünce sistemi ve filozofun etkisinden söz edilebilir.
Iamblichus, an Arab philosopher who lived in the Sham/Damascus region in the third and fourth centuries and was considered part of the Neoplatonic tradition. Although some of his works are lost, some have survived to provide us with an idea of his philosophical system. Ibn Tufayl, an important philosopher who was influenced by the Neoplatonic tradition and lived in the region of Andalusia, was known for combining Platonism and Aristotelianism in his philosophy, which had an influence on Islamic philosophy as well as many other disciplines and philosophers. In particular, the hierarchy of existence proposed by Plotinus, which suggests a spiritual ascent for humans as a rational being, leading to a certain level of competence, has been interpreted as having a mystical character. One of the main questions in this regard is whether this spiritual ascent is merely a mental effort or whether action/ritual is also necessary to support this effort. Along with the epistemological dimension of the subject from a philosophical point of view, there is also a moral dimension. We see that there are not many academic studies on Iamblichus in Turkish, who made important original contributions to the Neoplatonic system, while the number of studies on Ibn Tufayl is relatively high. In this study, we will focus on the question of whether achieving true knowledge and happiness through the contemplation of divine truths requires some rituals according to both philosophers' ideas. In this context, we will first discuss the philosophical background, and Pisagor, Plato, and Plotinus' thoughts on the subject will be examined, and then the similarities and differences between the two philosophers will be identified by determining the points where Iamblichus and Ibn Tufayl's original thoughts differ from the previous tradition. Iamblichus requires certain daily rituals in his most unique contribution to Neoplatonism, the theurgic idea, to achieve the desired mental level, while Ibn Tufayl suggests certain activities in daily life, which he calls riyazet, to be carried out for the internal experience required to attain this level. Both philosophers are influenced by the ideas of Plato and Plotinus, and the influence of Pisagor is also apparent in their thoughts. However, the similarity between the thoughts of Iamblichus and Ibn Tufayl raises the possibility that Ibn Tufayl may have been influenced by Iamblichus. Especially, the daily rituals related to the life of Ḥayy b. Yaḳẓān and some personal characteristics of Ḥayy b. Yaḳẓān in Ibn Tufayl's only philosophical work, and Pisagor's biography and thoughts in Iamblichus's work are among the similarities.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Early Pub Date | May 31, 2023 |
Publication Date | June 15, 2023 |
Submission Date | January 1, 2023 |
Acceptance Date | April 8, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 30 |
Şırnak University Journal of Divinity Faculty is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).