Modernizm, genel olarak 19. yüzyıldan
başlayarak; 20. yüzyılın ortalarına kadar toplumsal alanı her konuda
etkilemiştir. Modernite, toplumsal ve siyasal yaşam alanlarının, tümünde
değişimin yaşanması, toplumun geleneksel değerlerinden soyutlanarak; yeniden
tasarlanması anlamına gelmektedir. Osmanlı
Devleti son dönemlerinde siyasi, ekonomik, askeri, sosyal ve hukuki alanda
birçok değişiklikler yaşamıştır. Uzun bir dönem durağan bir yönetim ve sosyal
sistemi benimseyen Osmanlı Devleti, özellikle Tanzimat’tan sonra ciddi bir
atılım süreci gerçekleştirmiştir. Bu dönüşümle beraber Osmanlı siyasal yapısı,
Avrupa hukuk sistemine ve siyasal yaşamına doğru bir geçiş yapmıştır. Zira
1826-1877 yılları arasında Osmanlı Hükümeti, 17. yüzyıl sonunda Viyana’da
bozgunundan beri imparatorluğu yeniden canlandırmak için büyük çaba sarf
etmişti. Bunun içinde Batı’dan bazı sosyal, politik ve teknolojik kurumlar
benimsenerek imparatorluk modernize edilmeye çalışıldı. Gerçekleştirilen
“modernize edilmiş” reformlar, daha sivil bir bürokrasi aracılığıyla uygulandı.
Çalışmanın ilk bölümünde modernleşme süreçlerinin uluslararası ilişkiler
bağlamında etkisi incelenecektir. Çalışmanın ana problematiğinin izah edileceği
ikinci bölümde ise; Osmanlı modernleşmesinin altyapısının anlaşılması
amaçlanmaktadır. Çalışmanın son kısmını oluşturan üçüncü bölümde ise, Osmanlı
İmparatorluğunun modernleşmesinin kademeleri incelenerek çalışmanın ana iddiası
ortaya konulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | TARİH |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Kasım 2019 |
Gönderilme Tarihi | 30 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |