Cinsiyet eşitliği küresel bir normdur ve mevcut norm mekanizmaları, küresel olarak sendikalara norm yayılımı ve teşvikinde bir paydaş konumu atfeder. Bu, Birleşmiş Milletler (BM) cinsiyet eşitliği rejimi kapsamındaki resmî belgelerde ve yerel ve uluslararası sendikalarla iş birliği yapan BM Sistemine bağlı kuruluşlarca açıkça ifade edilmektedir. Bunu destekler şekilde, yerel sendikalar da toplumsal cinsiyet eşitliğinin kendi yerelliklerinde de yaygınlaşması ve benimsenmesi hususunda BM organları ve uluslararası sendikalarla iş birliği yaparlar. Bununla birlikte, bu çok aşamalı ve birbirini destekler şekilde
ilerleyen cinsiyet eşitliği normunun yayılımı süreci yerel ihtilaflar ve çekişmeler sebebiyle akamete uğramaktadır. Bu makale, Türkiye’deki cinsiyet eşitliği üzerine sendikal aktivizm örnek incelemesiyle, yerel ihtilaflılıkların küresel cinsiyet eşitliği normunun yereldeki işleyişine ilişkin etkilerini araştırmaktadır. Öyle ki ülkede sendikalar küresel cinsiyet rejimine ve mekanizmalarına istekli bir şekilde entegre olmuş olmalarına ve bu nedenle, emek alanına toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda kesintisiz bir norm akışının sağlanmış olmasına rağmen, sendikalar, farklı ve hatta çatışan siyasi-kültürel konumlanmalarından hareketle, ilgili norma ilişkin rakip yorumlar sunmaktadırlar. Çalışma da bu rakip anlatıların norm benimseme süreci için sonuçlarını sorgulamaktadır. Çalışma kapsamındaki veri toplama sürecinde ülkedeki önde gelen sendika federasyonlarının kadın birimleri temsilcileriyle yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiş, ayrıca sendikaların kendi yayınlarından ve dokümanlarından da yoğun bir şekilde faydalanılmıştır.
Cinsiyet eşitliği Küresel norm rejimleri Norm yayılımı Norm ihtilaflılığı Sendikalar Türkiye Cinsiyet eşitliği, Küresel norm rejimleri, Norm yayılımı, Norm ihtilaflılığı, Sendikalar, Türkiye
Gender equality is a global norm, and the existing norm mechanisms attribute to trade unions globally a stakeholder position in norm diffusion and promotion. This is well-articulated in the official documents and the institutions within the United Nations (UN) equality regime that collaborates with both the local and the international unions accordingly. Complementarily, local trade unions collaborate with the UN bodies and international trade unions in the diffusion of gender equality to their localities. Nevertheless, this multi-layered process is disrupted by local contestations, with bold consequences for the proper functioning of the equality norms. This paper is a scrutiny on the practice of the contestation on and the interruption of the functioning of the gender equality norm, with a particular focus on trade unions in Turkey. In the country, despite that trade unions have been well-integrated into the global gender regime and mechanisms; therefore, despite the existence of an uninterrupted norm flow regarding gender equality to the labour space, the trade unions offer competing interpretations, driven by their differing and even conflicting politico-cultural positioning. Within the paper, this process of interruption and its consequences for the broader functioning of the norm within the country have been thoroughly elaborated. Regarding the source of data in the research, we conducted semi-structured interviews with the union representatives, and we also extensively used the unions’ own publications and documentations.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 15, 2022 |
Submission Date | June 3, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 31 Issue: 1 |