Abstract
Dil iletişimin en temel unsuru olmasının yanında, sosyal ve milli yapıyı muhafaza eden ve yönlendiren en önemli unsurdur. Çalışmamızda dilin sosyal ve milli bir kurum olarak işlevinden yola çıkılarak bağımsızlık sonrası Kırgız şiirindeki dile dair yazılmış şiirler incelenmiştir. Bağımsızlık sonrası süreç içinde özellikle eğitim ve devlet dili olarak Kırgız Türkçesinin durumu, şairlerin mısralarında yansıttığı fikirler vasıtasıyla tespit edilmeye çalışılmıştır. Kırgız şairleri Kırgız Türkçesini en çok sosyal, siyasi, ekonomik alanda etkili olan Rusça karşısındaki durumunu konu etmişler, Kırgız halkında dil bilinci oluşturabilmek için anadil üzerine birçok şiir yazmışlardır. Bu şiirlerin çoğunda romantik bir duyuş hissedilse de bazılarında realist yaklaşımlar görülmektedir. Bağımsızlık öncesi edebi sahaya adım atmış dolayısıyla sosyalist düşünce sisteminden etkilenmiş olan şairler ile bağımsızlık sonrası eser vermeye başlayan şairlerin ana dil hassasiyeti ve bu konuya yaklaşımları karşılaştırılmıştır. Bu yaklaşımlardan hareketle Kırgız toplumunun Kırgızca ve Rusçaya karşı takındıkları tavır da gösterilmeye çalışılmıştır. Şiirler değerlendirilirken dönemin siyasi, sosyal ve ekonomik şartları göz önüne alınmıştır.