Bu makalede, 1960 ve 1970'li yıllarda yaygın bir şekilde benimsenmiş
olan, 'modernleşme' kuramlarının içinde doğdukları ülkelerin dış siyasetleri
doğrultusunda geliştirilmiş oldukları düşüncesi yeniden vurgulanmış
ve 'bilimsel etik' açısından eleştirilmiştir. Kalkınma/gelişme sorunuııun
her geçen gün azgelişmiş ülkelerin tartışma gündeminden uzaklaştığı
günümüzde, 'modernleşme' çabaları yerini yavaş yavaş 'post-modern'
söylemlere bırakmaya başlamıştır. Oysa, 'post-modern' söylemin, gelişmenin
yönünü, rasyonellikten irrasyonelliğe doğru kaydırma ihtimali vardır.
'Modernleşme'lerini tamamlamamış ülkeler, 'post-modern' sürecin
anlamını kavrama zorunda kalmışlardır. Bunun için, azgelişmiş ülkelerin
kalkınmaları, Batı'dan ödünç alınacak 'modern' ya da 'post-modern' söylemlerle
değil, ancak, kendilerinin üretecekleri gerçekci stratejilerle mümkün
olabilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Sosyolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 1998 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 1998 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1998 Cilt: 1 Sayı: 1-2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Sosyoloji Araştırmaları Dergisi / Journal of Sociological Research
SAD / JSR