Türkler İslâmiyetle tanıştıktan sonra bu dine yürekten bağlanmışlar, İslâmiyetin tanıtılması ve yayılması için büyük çaba göstermişlerdir. Bu durum, dillerinde, edebiyatlarında ve kültürlerinde köklü değişiklik yaratmıştır. Türkçe’ye Arapça’dan giren gazâ kelimesi, bu dilde yerini almış, gazavât-nâme adındaki edebì tür de özellikle 14.yy ile 16. yy arasında Türk edebiyatında önemli örneklerle kendini göstermiştir. Bu yazı, 14.yy.da Tursun Fakih tarafından yazılmış, Türk edebiyatındaki ilk gazavât-nâme örneklerinden olan ve daha önce söz edilmeyen iki tanesini daha tanıtmak amacıyla hazırlanmıştır
After Turks have met Islam they have connected with it deeply. They have made tremendous efforts to introduce Islam and spread it out. This situation has made deep changes in their language, literature and culture. The word “gazâ” which has entered from Arabic to Turkish has taken its place in the Turkish language and “Gazavâtnâme” which is a source for the Islamic history has taken an important place during 14th and 46th centuries in the Turkish literature. This study is about Tursun Fakih and his work which is among the first gazavât-nâmes and telling the story of two wars that have not been told before and written during 14th century
Other ID | JA75BR52SS |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 8 Issue: 12 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.