1071’de Sultan Alparslan tarafından gerçekleştirilen büyük zafer öncesinde Anadolu’ya Müslüman Arap ve Türk kabileleri, boyları gelmiş ve hatta kısmî yerleşmeler de başlamıştır. Kazanılan bu büyük zafer sonrasında ise Orta Asya’dan gelen büyük nüfus hareketleri öylesine devam etmiştir ki, Ege Denizi sahillerine kadar bütün bir Anadolu’nun sosyal yapısı değişmiş, yeni oluşumlar ortaya çıkmıştır. Yeni gelen gruplar açısından özellikle Hüdavendigâr sahasının ayrı bir önemi vardır. Bölgedeki verimli araziler toprağı işleyenler için zengin fırsatlar sunmuş, ırmakların arasındaki kısımlar ise bereketli yaylaları oluşturmuştur. Bu ortam konar-göçerler için de vazgeçilmez bir fırsattır
Prior to the great victory realized by Sultan Alparslan in 1071, Muslim-Arab and Turkish tribes had come to Anatolia, and partially sedentar life had thus begun. After this great victory large waves of population from Central Asia contiunued in so much density that the social structure of Anatolia notably changed as far as to the Aegean coasts. The Hüdavendigâr region was of special importance for the newly arriving groups. The fertile lands in the region provided good opportunities to those who used to do farming. The inter-river fields were, on the other hand, served as affluent steppes for those who were occuppied with semi-nomads.
Other ID | JA75GE34TK |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2003 |
Published in Issue | Year 2003 Volume: 4 Issue: 4 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.