Son dönemlerde dünya çok hızlı değişme ve ilerlemelere tanık olmuştur. Bu nedenle, iletişim teknolojisi alanında meydana gelen ilerleme bilgi iletişimine önemli bir ivme kazandırmıştır. Radyo ve televizyon gibi iletişimde kullanılan teknik aletler turistik potansiyele sahip olan tarihi alanların ve keşfedilmeyi bekleyen doğal alanların tanıtılmasına daha fazla imkân vermiştir. Bununla beraber George ORWELL’in “1984” isimli romanında da kurgulandığı gibi iletişim araçları her alanda olduğu kadar turizm potansiyelini tanıtmada da yanlış kullanılabilmektedir. Şüphesiz, insanların gördüklerine değil, görmek istediklerine inanmaya eğilimli oluşu da bu yanıltmada önemli bir rol oynamaktadır. Bunun bilincinde olunduğu ve bilinçli turizm-tanıtım faaliyetlerinde bulunulduğu sürece bu olumsuzlukların üstesinden gelinebileceği düşünülebilir
The world has witnessed rapid changes and advances in last few decades. In this context, the advances observed in communication technology have greatly accelerated the exchange of information. The means of mass communication, such as radio and television, has amply contributed to the advertisement of historical remains and natural beauties for tourism. As has been stressed in George Orwell’s 1984, means of communication could be misapplied in tourism advertisements as well as in many other areas. That people are inclined to believe in what they would like to see rather than what they really see plays an important part in this misapplication. The negative effects of misadvertisement, and the misuse of communication means in tourism can be overcome through conscious policies.
Other ID | JA75JH78YG |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2000 |
Published in Issue | Year 2000 Volume: 2 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.