Frida Kahlo, 1907’de Mexico City’nin güneyinde Coyoacán’da doğmuştur. Hayatı
boyunca fiziksel ve ruhsal acılar yaşayan sanatçı, resimlerinde yaşadığı olumsuzlukları
biraz da olsa dindirmeye çalışmıştır. Kahlo, altı yaşında çocuk felci geçirmiş ve sağ bacağı sakat kalmıştır.
17 Eylül 1925’te geçirdiği otobüs kazasında ise ciddi şekilde
yaralanmış ve uzun süre yatağa bağımlı bir hayat sürmüştür. Sanatçı, 1927’nin sonlarına doğru
sağlığına kavuşmuş, sanatsal ve politik çevrelerde adını duyurmaya başlamıştır. Frida
Kahlo, arkadaşı Tina Modotti aracılığıyla tanıştığı Meksika’nın en ünlü ressamlarından
biri olan Diego Rivera ile 21 Ağustos 1929’da evlenmiştir. Sağlık sorunları nedeniyle
çocuk sahibi olamayan ve kocasının sadakatsizliklerine daha fazla dayanamayan sanatçı,
1939 yılında Diego Rivera’dan ayrılmıştır. Ancak bir yıl sonra Diego Rivera ile tekrar
evlenmiş ve çocukluğunun geçtiği ‘Mavi Evde’ hayatının sonuna kadar yaşamıştır. Kahlo, bu dönemde yaşadığı
acı dolu anlardan uzaklaşmak için tüm gücüyle resim yapmış,
Amerika ve Fransa’da sergiler açmıştır. Mutsuzluk ve talihsizliklerle dolu olan hayatını
resimlerine yansıtan Frida Kahlo, 20. yüzyılda adından söz ettiren önemli sanatçılardan
biri olmuştur. Eserlerinde duygularının ve düşüncelerinin bir yansıması olan acının tasvirini yapmıştır.
Kahlo’nun eserleri Sürrealist olarak tanımlansa da kendisi buna karşı
çıkmış ve yaşadığı gerçeklikleri resimlerinde aktardığını ifade etmiştir. Sanatçı resimlerinde
kendini ve hayatını sorgulamıştır. Kahlo modernizm sanat anlayışı yerine Meksika
kültürünün gelenek ve göreneklerini eserlerine yansıtmıştır. Eserlerinde düş ile gerçekliği
harmanlayarak kendine özgü bir sanat anlayışı oluşturmuştur. Sanatçı kendisine yaşama
gücü veren, ruhsal ve psikolojik açıdan iyileşmesini sağlayan tek şeyin resim yapmak
olduğunu her zaman dile getirmiştir. Bu araştırmanın amacı, Frida Kahlo’nun acılarla
dolu yaşamının resimlerine yansıyan yönlerini ortaya çıkarmak olmuştur. Ayrıca sanatın
iyileştirici yönünün bir sanatçının biyografisi örnek alınarak incelenmiş ve gerçeklikleri
ortaya koyduğu eserlerle desteklenmiştir. Çalışmanın sonucunda, psikolojik ve fizyolojik
rahatsızlıkların sanat ile uğraşmaya engel olmadığı, aksine bir terapi gibi kullanılmasının iyileştirmeyi
hızlandırdığı görülmüştür. Kahlo, yaşam mücadelesi içinde güçlü bir
direniş göstermiş, duygu ve düşüncelerini resimlerinde kullandığı sembolik bir dille izleyicilere aktarmıştır.
Araştırmada Frida Kahlo’nun resimleri ön planda tutulmuştur. Bu
nedenle sanatçının eserlerinden örnekler alınarak çözümlemeler yapılmıştır. Araştırmanın sınırlılıkları,
Frida Kahlo’nun kısa yaşamının ve eserlerinden oluşan seçkiler olarak
tespit edilmiştir. Araştırmada literatür tarama kullanılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 26, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 88 |