Kur’an-ı Kerim, Müslümanları itmi’nan, gayr-ı Müslimleri de ikna etmek amacıyla deliller kaydetmiştir. Kur’an Müslümanlara akli eylemleri gerçekleştirmelerini öğütlemiş,
düşünmek ve tefekkür etmeyi bir ibadet olarak değerlendirmiştir. Müslüman olmayanları da akıllarını kullanmamakla suçlamıştır. Kur’an verilerine göre imanın benimsenmesi ve
özümsenmesinde akli eylemlerin önceliği bulunmaktadır. Kelam âlimleri Kur’an’ın bu buyruğunu, nazar ve istidlal olarak adlandırmışlar ve tahkiki bir iman için zorunlu görmüşlerdir. Kelam âlimleri Kur’an ifadeleri doğrultusunda inanç değerlerinin mü’minde pekişmesi, mü’min olmayanlara karşı da savunulması amacıyla deliller ortaya koymuştur. Bizzat Kur’ani bir kelime olan delil, çok yönlüdür. Temelde akli ve nakli olarak iki şekilde değerlendirilen delillerden sem’iyyat dışındaki alanda aklî olanlara öncelik veren
kelamcılar, yine Kur’an ayetlerinden hareketle daha çok burhan kanıtını ön plana çıkararak, itikadî konuların temellendirilmesinde genellikle bu delili kullanmışlardır. Kelamcıların bu yönlü değerlendirmelerinde ‘burhan’ teriminin yer aldığı ayetler etkili olmuştur. Nitekim ‘burhan’ kelimesinin yer aldığı ayetlerde ağırlıklı olarak burhanın ‘akli bir kanıt’
olduğu anlaşılmaktadır. Bu çalışmada, kelam bilginlerinin itikadî bir konuyu kanıtlamak amacıyla akli bir eylem şeklinde kullandıkları ‘burhan’ teriminin Kur’ani bir metot olduğu üzerinde durulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 15, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 78 |