Biyolojik olarak insan hayatının sıradan bir olgusu ölüm, varoluşsal olarak önemli bir olaydır. Tecrübe edenlerin geri bildirimde bulunmaması nedeniyle bilinmezliği ve her şeyin sonu olarak algılanması itibarıyla da kaygı ve korkuların kaynağıdır. Bu özelliği nedeniyle de insanın en eski ilgi alanlarından ve felsefe ile dinin en fazla ayrıntı tartıştığı bir konu niteliği kazanır. Makalenin giriş bölümünde bu görüşler kısaca temellendirilmiştir. Kaygı ve korkuların kaynağı olarak ölümle ilgili tutumlar önemli bir etken olarak karşımıza çıkar. Makalede bu tutumların başlıcaları olan ölümsüzlük arzusu, ölümü inkâr etme, ölüme meydan okuma, ölümü isteme, ölümü kabullenme ve yas gibi tutumlar ölüm korkusu ile ilişkileri açısından incelenmektedir. Makalede daha sonra çeşitli gelişim dönemlerinde insanların ölümle ilgili olarak hangi karakteristik özelliklere sahip olduğu yapılan araştırmalara dayalı olarak ortaya konmuştur. Son olarak da hasta yakınlarının içinde bulundukları süreçlerin ölüme ilişkin hangi tepkileri ortaya çıkardığı literatüre dayalı olarak belirlenmeye çalışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 22, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 82 |