Bir sanat/edebiyat akımı olarak postmodernizm Türk
edebiyatında ilk defa 70’li yıllarda görülmüş ve 80’li yıllarda birçok yazar
tarafından bilinçli olarak bu türde eserler verilmiştir. Bu akımın en önemli
tekniklerinden birisi olan metinlerarasılık, geleneğin kullanımına kapı
aralamıştır. Latife Tekin ve Cengiz Aytmatov’da bu aralığı değerlendirip
eserleriyle destan, masal ve halk edebiyatı gibi geleneksel anlatılar arasında
bağ kurup, bu bağı işlevselleştirmiştirler. Bu çalışmada ortak kültürden
esinlenerek Ak-Köbök destanı ve ad koyma motifi gibi geleneksel anlatıların
kendisinin ya da onları çağrıştıran motiflerin Latife Tekin ve Cengiz Aytmatov
tarafından nasıl işlevselleştirildiğinin üzerinde durulmuş; her iki yazarın da
metinlerinde kullandığı destan ve motiflerin tespiti ve değerlendirilmesinde
bulunulmuştur.
As a
movement of art/literature, postmodernism has firstly shown up in 70s in
Turkish Literature; and in 80s, many writers has consciously produced their
works in the context of postmodernism. Intertextuality, one of the key
techniques of this movement, paved the way for using tradition. Latife Tekin
and Chinghiz Aitmatov has also used this technique and established a bond among
traditional narratives such as epics, fables, folk stories and functionalized
it in their works. In this study, the traces of Ak-Köbök legend and “the motif
of naming” itself or its connotations were scrutinized in the texts of Tekin
and Aitmatov. In brief, in the article, the traces of traditional narratives
and oral culture were firstly detected and after analyzed in both writers’ novels.
Subjects | Creative Arts and Writing |
---|---|
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALELERİ (TÜRKÇE ) |
Authors | |
Publication Date | June 19, 2017 |
Submission Date | March 2, 2017 |
Acceptance Date | June 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 2 Issue: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.