Meša Selimović, 1957’de yayımlanan Yabancı Ülke hikâyesinde birliğinden firar ederek, Yugoslavya topraklarından çıkmaya çalışan yedi İtalyan askerin eve dönüş yolculuğunu anlatır. Kaderin bir araya getirdiği, birbirinden farklı askerler ormanın derinliklerinde yollarını bulmaya çalışırlar. Açlığa ve nereden geldiğini bilmedikleri kurşunlara rağmen hayatta kalma mücadelesi verirler. Başkalarının savaşında kendilerine verilen vazifeyi ifa ettiklerini ve bu nedenle öldürdüklerini kendilerine telkin etseler de bedensel ve ruhsal olarak tükenmiş bu askerler geçmişe dönük vicdani sorgulamalardan kaçamazlar. Terk edilmiş ve harap olmuş bir köyde karşılaştıkları beyaz elbiseli bir kadın onları umutlandırır ancak kadın savaşın kazanan tarafına ait görünse de çok şey kaybetmiştir. Bu çalışmanın amacı, resmiyette biten bir savaşın askerler için devam ettiğini, metnin varoluşçu filozof Jean-Paul Sartre’ın savaşı temel alan tiyatro metinlerindeki benzerliklerini, profesyonel askerlerin eve döndüklerinde onları bekleyen gerilimleri, vicdani çatışmaları, suçluluk duygusunu ve anlam kaybını tarihî ve politik referanslarla yorumlamaktır.
Meša Selimović narrates the homecoming journey of seven Italian soldiers who escaped from their troops and struggle to exit Yugoslavian land in Yabancı Ülke, published in 1957. The soldiers all having different personalities united because of destiny, and they all wish to find their way in the depth of the forest. They try to survive despite their extreme hunger and the bullets coming from ambiguous points. The physically and mentally exhausted soldiers cannot avoid questioning their conscience although they had to commit their duties assigned by the army, so they killed people. A woman's appearance in a white dress in one of the deserted villages gives them hope, but the woman also lost many things in the war, although being on the winners' side. This study aims to interpret the continuation of an officially finished war for the soldiers, the tensions that await the soldiers upon returning home, the similarities of the text with the plays of the existentialist philosopher Jean-Paul Sartre, conscientious conflicts, guilt, and loss of meaning with historical and political references.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Slavic Language, Literature and Culture |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALELERİ (TÜRKÇE ) |
Authors | |
Publication Date | August 28, 2021 |
Submission Date | April 13, 2021 |
Acceptance Date | May 26, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 6 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.