1917’ye kadar yazılı edebiyata ulaşamamış olması sebebiyle Kırgız edebiyatında roman türü dünya edebiyatına kıyasla daha ileri bir tarihte ortaya çıkmıştır. 1936 yılında yayımlanan ilk roman Uzak Col’dan başlayarak, bağımsızlık tarihine kadarki süreçte yaklaşık 100’e yakın romanın yazıldığı görülmektedir. Söz konusu eserlerin büyük çoğunluğu Marksist-Leninist ideoloji merkezli şekillenmekle birlikte bu romanlarda Sovyet ideolojisinden uzak birtakım fikir ve düşünceler de yer yer işlenmiştir. Ancak hangi fikir ve düşünce temelli olursa olsun Sovyet dönemi Kırgız romanının ideolojik bir anlayışa bağlı olarak doğduğu ve geliştiği bir gerçektir. Çoğu yazar, edebiyatın bir propaganda aracı olarak merkezin sesi olma zorunluluğunu göz önünde bulundurmuş, bazıları ise bu güdüme rağmen satır aralarında kendi ideolojik dünyalarını da yansıtmıştır. Nitekim ideoloji, hegemonik söylemi açığa çıkarır. Dolayısıyla merkezin veya yazarın hegemonik söylemi yoluyla roman türü ideolojinin/bilginin nesnesi konumuna dönüşmüştür. Özellikle Sovyet ideolojisinin öteki üzerinde hâkimiyet kurmaya eğilim göstermesi veya yazarın metnin içerisinde hâkim ideolojik bir söylem üretmesi, kadınlık/erkeklik hâlleri ve ideal/öteki kahramanlar üzerinden kurgulanır. Amaçlanan ideal kadınlık/erkeklik, milletlerin/millî kimliğin inşası ile ilintilidir. Bu sebeple, Sovyet dönemi Kırgız romanında toplumun ve kültürün sembolik olarak ilerlemesini, düzenini temsil eden erkekliğin hegemonik söylemin içerisinde nasıl tasavvur edildiğini ortaya koymak önemli görülmektedir. Bu çalışmada, dönemin eril tahakkümü, idealize edilmiş erkeklik söylemi, bedensel kurgular, eril idealler ve bu ideallerin karşıtı ötekiler ele alınmaya çalışılacaktır.
Since Kyrgyz literature had no written form until 1917, the genre of the novel emerged later in Kyrgyz literature compared to world literature. There were almost 100 novels during the period starting from 1936 when the first novel, Uzak Col, was published, until the date of independence. Although most of the works in question were affected by the Marxist-Leninist ideology, these works also reflected some ideas and thoughts that were far from the Soviet ideology. However, no matter what idea and thought the Soviet-era Kyrgyz novel was based on, it was thought to be born and developed depending on an ideological understanding. Many writers were to be the voice of the dominant authority, using literature as a propaganda tool. However, despite this necessity, some could reflect their ideological worlds in their works, albeit implicitly. Thus, ideology revealed the hegemonic discourse. Therefore, through the hegemonic discourse of the authority or the author, the genre of the novel became the object of ideology/knowledge. In particular, the tendency of the Soviet ideology to dominate the other or the author's production of dominant ideological discourse in the text was fictionalized through femininity/masculinity and ideal/other heroes. The ideal femininity/masculinity was related to the construction of nations/national identity. For this reason, it is important to examine how masculinity, which represents the symbolic progress and order of society and culture in the Soviet-era Kyrgyz novel, was conceived within the hegemonic discourse. The present study explored the masculine domination of the period, idealized masculinity discourse, bodily fictions, and masculine ideals and the opposites of these ideals.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | EDEBİYAT / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Authors | |
Publication Date | August 30, 2022 |
Submission Date | May 1, 2022 |
Acceptance Date | June 21, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 7 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.