The Turkish labour migration to Germany that
started from 1960s has brought about various problems. Child protection services towards Turkish
immigrant families whose children have been taken into care is amongst these
problems that has constantly been on the agenda in the recent years yet not researched
holistically so far.
The objective of this study is to set out
the experiences of immigrant families, whose children have been taken into
care, in their own language. The study
strives to understand and make sense of the child protection practices towards
Turkish immigrant families whose children have been taken into care by German
Youth Welfare Services and the problems they experienced during this
process.
This study, which is the first research
that has examined experiences of Turkish immigrant families, is providing a
snapshot of experiences of Turkish immigrant families whose children have been
taken into care rather than claiming an understanding of the full picture. The
study found that Youth Welfare Services represent “fear and distrust” in the
eyes of Turkish immigrant families. The absence of a systematically culturally
sensitive social work practice came out in the interviews both with the
families and experts although there is work undertaken in the field of
multicultural social work in Germany. Immigrant families feel they are not
understood by child protection workers, their culture or values are not
respected and they are judged by child protection workers. Additionally,
families feel their children’s cultural needs, i.e. religion, language are not
taken into consideration and thus, their children’s care experience is having
negative impacts on their children’s identity needs, i.e. language, lifestyles
and culture. One of the most dramatic findings of the study was that families liken
the experience of their children being takein to care to death. Families
describe their children’s abrupt accomodation without their knowledge and their
subsequent inability to reach them as something beyond death.
As such, there is need for more research
in order to better understand the child protection practices towards immigrant
families and how these impact on ethnic communities in order to pave the way for a service
delivery that is child and family oriented rather than procedure driven. In
this context, it is felt that there is research gaps in experiences of Turkish
children who are in foster care or in children homes or who have left care and
these areas would be useful for the future research to focus on.
Child protection Germany Immigrant family Youth welfare service migration the child’s well-being being put at risk international child protection culturally sensitive social work practice
1960’lı yıllardan itibaren Almanya’ya
başlayan işçi göçü, çeşitli sorunları beraberinde getirmiştir. Bu sorunlar
arasında yer alan ve son yıllarda sürekli gündemde olanlardan bir tanesi de
koruma altına alınan göçmen kökenli çocuklardır.
Bu çalışmada, çocukları koruma altına
alınan göçmen ailelerin Alman çocuk koruma sistemi ile olan deneyimleri,
ailelerin ve çocuk koruma ve göçmenlik alanında çalışan uzmanların diliyle
ortaya konulmuştur. Araştırma, literatür okuması ile birlikte çocukları Alman Gençlik
Daireleri (Jugendamt) tarafından koruma altına alınan göçmen ailelere sunulan
hizmetleri ve yaşanılan sorunları anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmaktadır.
Almanya’daki Türkiyeli göçmen ailelerin
çocuk koruma hizmetlerine yönelik deneyimlerinin ilk defa incelendiği bu
araştırma, resmin bütünü anlamında bir iddiada bulunmaktan çok yaşananlar
anlamında bir kesit sunmaktadır. Araştırmanın önemli sonuçlarına bakıldığında,
geniş bir sosyal hizmet ağına sahip olmasına rağmen Gençlik daireleri, göçmenlerin
gözünde “korku ve güvensizliği” temsil etmektedir. Aileler ve uzmanlarla
yapılan görüşmelerde, Almanya’da çok kültürlü sosyal hizmet konusunda
çalışmalar bulunmakla birlikte sistemli bir hizmet sunumunun olmadığı dile
getirilmiştir. Öte yandan, göçmen aileler çocuk koruma çalışanları tarafından
anlaşılmadıklarını, kültür ve değerlerinin saygı görmediğini ve
yargılandıklarını düşünmektedir. Aileler dil, kültür ve inançlarının hizmet
seçiminde dikkate alınmadığını ve koruma altına alınma sürecinin çocuklarının
dil, kültür ve yaşam biçimleri üzerinde olumsuz değişimlere yol açtığını
söylemiştir. Araştırmanın en dramatik bulgularından biri de, koruma altına
alınma sürecinin göçmen aileler tarafından ölüm ve kayıp olarak
değerlendirilmesidir. Aileler, çocuklarının kendilerinden habersiz olarak
koruma altına alınmasını ve bu süreçte çocuklarına ulaşamamayı “ölüm ötesi”
olarak algılamaktadır.
Göçmen ailelere yönelik koruma
hizmetlerinin daha iyi anlaşılması ve görünür kılınması için daha fazla
araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu anlamda yeni araştırmaların, ailelerin
yanı sıra aile odaklı ve kuruluş bakımı hizmetlerinden faydalanan çocukların ve
çocuk koruma sistemlerinden ayrılan gençlerin deneyimlerine odaklanması
gerektiği düşünülmektedir.
Çocuk koruma Almanya Göçmen Aile Göç Çocuk Selametinin Tehlikede Olması Uluslararası Çocuk Koruma Alman Gençlik Dairesi Kültüre Duyarlı Sosyal Hizmet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Göç Özel Sayısı Cilt 2 |