Climate change is a global phenomenon and has turned into a current field of struggle that affects all countries. In order to prevent climate change and adapt to its effects, landscape projects, particularly "Green Infrastructure Solutions for Combating Climate Change" (GISCCC) are developed by local governments. However, discussions regarding the social inequalities caused by these projects are brought up. The concept of climate gentrification emerges as a relatively new and contemporary concept that is frequently used for this controversial literature. Climate gentrification expresses the situations in which the projects and interventions carried out to increase the resilience of the settlement in the face of climate change, meanwhile results in the displacement of the disadvantaged directly or indirectly. For this reason, local governments which have implementing and mediating roles, need to develop strategies by taking the climate gentrification factor into consideration and create new perspectives to increase their capacity on climate change. In this regard, it is important to understand the reasons behind the climate gentrification and to identify the urban units that are most sensitive to the gentrification.Vulnerability analysis, which is considered one of the most effective methods in this regard, was re-evaluated in the context of climate gentrification. Proposing the theoretical background of “Climate Gentrification Vulnerability Analysis” methodology, (1) two significant climate gentrification cases have been examined and (2) the indicator set for determining the climate gentrification vulnerability has been discussed.
Indicators included in the analysis are grouped under the three subheadings. These are “Sensitivity” contains physical, morphological and demographic, socio-economic characteristics, “adaptive capacity” contains social and institutional characteristics and “exposure” contains GISCCC. Sensitivity and exposure indicators have negative effects on cities in terms of climate gentrification, while adaptation capacity contributes positively to the resilience of the cities against climate gentrification.
Green Infrastructure Solutions for Combating Climate Change Climate Gentrification Vulnerability Analysis
İklim değişikliği küresel bir olgudur ve tüm ülkeleri etkileyen güncel bir mücadele alanına dönüşmüştür. İklim değişikliğini önlemek ve etkilerine uyum sağlayabilmek adına yerel yönetimler tarafından yeşil altyapının düzenleyici ve yönlendirici olduğu peyzaj projeleri geliştirilmektedir. “İklim Değişikliği ile Mücadele için Yeşil Altyapı Çözümleri” (İDMYAÇ) olarak tanımlayabileceğimiz projelerin sebep olduğu toplumsal eşitsizliklere yönelik tartışmalar, araştırmalar ve kavramlar özellikle öncü ülkelerden araştırmacılar tarafından gündeme getirmektedir. Bu durum söz konusu projelerin ekolojik ve ekonomik boyutlarının ön plana çıkarken sosyal sürdürülebilirliğinin göz ardı edildiğini göstermektedir. İklim soylulaştırması bu alanda kullanılan görece yeni bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Kavram iklim değişikliği karşısında yerleşimin dirençliliğini artırma amacıyla yürütülen projelerin ve yapılan müdahalelerin doğrudan veya dolaylı olarak dezavantajlı kesimin yerinden edilmesiyle sonuçlandığı durumları ifade etmektedir. Söz konusu projeler; yatırım ve sermaye akışlarını değiştirebilir, siyasi ve coğrafi sınırların yeniden çizilmesine ve yeni yerleşme dokularının ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu sebeple uygulayıcı ve arabulucu rollerine sahip yerel yönetimlerin, iklim soylulaştırma faktörünü göz önünde bulundurarak stratejiler geliştirmesi ve iklim değişikliği konusundaki kapasitesini arttırmak için yeni perspektifler oluşturması gerekmektedir. Kavramın arkasında yatan nedenlerin anlaşılması ve soylulaştırmaya en duyarlı kentsel birimlerin tespit edilmesi ile problem ortaya çıkmadan evvel onu görmek ve bertaraf yönelik rasyonel bir bakış açısı kazanılması önemlidir. Bu konuda en etkili yöntemlerden biri kabul edilen kırılganlık analizi iklim soylulaştırması bağlamında tekrar değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda, (1) literatürde yer alan vakalar incelenmiş, (2) teorik arka plandan yola çıkılarak iklim soylulaştırması kestirimlerinin yapılabilmesine katkı sağlayacak gösterge setinin neler olabileceği tartışılmıştır. Sonuçta “İklim Soylulaştırması Kırılganlık Analizi” metodolojisi önerilmiştir. Analizde yer alan göstergeler, morfolojik ve demografik, sosyo-ekonomik özellikleri içeren “duyarlılık”, sosyal ve kurumsal özellikleri içeren “uyarlanabilir kapasite” ve İDMYAÇ projelerini içeren “maruz kalma” başlıkları altında gruplanmıştır. Yerleşimlerin duyarlılık ve maruz kalma düzeylerini açıklayan göstergeler iklim soylulaştırması açısından olumsuz etki yaparken, uyum kapasitesini tanımlayan göstergeler olumlu yönde katkıda bulunmaktadır.
Sonuç olarak, adaletin altı boyutu soylulaştırmayı önlemeye yönelik stratejiler belirlemede rehberlik ederken, süreç boyunca dezavantajlı grupların etkin katılımını sağlamak için topluluk odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi gereklidir. Bu çalışma ile iklim değişikliğiyle mücadele içerisindeki kentlerimizde, yerleşimlere ve kentlilere özgü kırılganlıkların saptanmasına yönelik bir çerçeve sunulmakta ve iklim soylulaştırması gibi toplumsal süreçler karar alıcı ve uygulayıcıların gündemlerine taşınmaktadır. Sosyal yönü kuvvetli, mekânsal eşitsizliğin önlendiği ve iklim adaletine saygılı İDMYAÇ’nin üretilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
İklim Değişikliği ile Mücadele için Yeşil Altyapı Çözümleri İklim Soylulaştırması Kırılganlık Analizi
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Urban Policy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 26, 2024 |
Publication Date | December 26, 2024 |
Submission Date | January 1, 2023 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 10 Issue: 17 |
STRATEGIC PUBLIC MANAGEMENT JOURNAL © 2015 is licensed under Creative Commons Attribution 4.0 International