Defensive structures in Çanakkale fell short of
meeting the defensive need as from the second half of the 19th
century due to the advancements in weapon technology. Thus, earth and stone
redoubts were built in accordance with contemporary needs. Redoubts were constructed till the beginning
of the 20th century. From the 20th century onwards, these
redoubts were replaced by concrete bonnet-like redoubts fortified with metal
parts. The redoubts in Çanakkale were primarily constructed on the strait
coastline and in the vicinity. New ones with different names were built on the
sites of these structures on different dates.
Therefore, the resultant variety of names causes confusion. This
confusion makes dating and localization difficult. The sites were attempted to
be localized and dated in the light of the data obtained as a result of the
long archiving and field work.
Accordingly, thirty two redoubts have been discovered in Çanakkale so
far. These redoubts are divided into two, namely land and coastal redoubts.
Although these two types of redoubts have similar functions, they differ in
form and contained units. Their most
distinguishing characteristic is the absence of ambush chambers and ditches of
land redoubts in coastal redoubts. Because functionality and durability rather
than aesthetics were observed in construction of these redoubts of earth and
stone, no embellishment was needed.
XIX. yüzyılın ikinci yarısından
sonra gelişen silah teknolojisi ile birlikte Çanakkale’deki mevcut savunma
yapıları yetersiz kalmıştır. Bu nedenle, çağın gereklerine uygun toprak ve
kâgir tabyalar yapılmaya başlanmıştır. Tabya inşası, XX. yüzyılın başlarına
kadar sürmüştür. XX. yüzyıldan itibaren ise bu tabyaların yerini metal aksamlı
beton bonetler almıştır. Çanakkale’deki tabyalar, ağırlıklı olarak boğaz ve
çevresinde inşa edilmiştir. Bu yapıların inşa edildiği noktalarda farklı
tarihlerde farklı isimlerle yeni tabyalar yapıldığı görülmektedir. Bu nedenle
zaman zaman isimler değişmekte ve bu da karışıklığa sebep olmaktadır. Bu
karışıklık, tarihlendirmeyi ve lokalizasyonu güçleştirmektedir. Uzun süren
arşiv ve arazi çalışmaları sonucunda, elde edilen bilgiler ışığında yapıların
yerleri tespit edilmeye ve tarihlendirilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda, Çanakkale’de
günümüze ulaşan mevcut otuz iki tabyanın varlığı tespit edilebilmiştir. Çanakkale’de
inşa edilen bu tabyalar temelde kara ve kıyı tabyaları olarak ikiye
ayrılmaktadır. Her iki tabya türü de işlevleri ile birbirine benzemekle
birlikte biçimlenişleri ve barındırdıkları birimlerde bazı farklılıklar
bulunmaktadır. İki tabyayı birbirinden ayıran en önemli özellik kara
tabyalarında bulunan pusu odaları ve hendeğin kıyı tabyalarında bulunmamasıdır.
Toprak ve kâgir olarak inşa edilen bu tabyalarda estetikten ziyade işlev ve
sağlamlık ön planda tutulduğundan süslemeye yer verilmemiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | RESEARCH |
Authors | |
Publication Date | August 17, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 |