Abstract
Giriş ve Çalışmanın Amacı: Bu çalışmanın amacı tarihi çevrelerde yapılan müdahalelerde koruma ölçütlerinin kullanımının artmasına destek olmaktır. Dolayısıyla çalışma, bir yapının sadece strüktürel, malzemesel ya da dokusal olarak korunmasının yanında, tarihi ve geleneksel değerlerin, bu değerler doğrultusunda uygulanan yapım yöntemlerinin tümünün de göz önünde bulundurularak inşai varlığının korunması gerektiğine dikkat çekmektedir.
Kavramsal/Kuramsal Çerçeve: Kapadokya yerel niteliklere sahip bir bölgedir. Kültürel miras bağlamında bu bölge önemli bir potansiyel taşımaktadır. Bölgede bulunan ilk oluşumlar oyma yapılar olarak ortaya çıkarken ilerleyen dönemlerde ihtiyaca göre oyma yapılara yığma ekler yapılmış ve yarı oyma yapılar ortaya çıkmıştır. Zaman içerisinde yapıların bir bölümü terk edilip harabeye dönüşmüştür. Bir kısmı ise renove edilerek günümüzde tekrar kullanılmaya başlanmıştır.
Yöntem: Tarihi yapılarda korunacak değerler UNESCO ile birlikte Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nda maddeler hâlinde belirtilmiştir. İlgili kurumların belirlemiş olduğu tarihi değer ölçütü, estetik değer ölçütü, süreklilik değer ölçütü, özgünlük değer ölçütü, teklik değer ölçütü, grup değer ölçütü, geleneksel değer ölçütü, anı değeri ölçütü, teknik değer ölçütü ve mitolojik değer ölçütü Kapadokya bölgesinde yer alan Elkep Evi, Taşkonaklar, Sinasos Kapıları, Cappadocia Palace Hotel, Peri Bacaları Inn Hotel, Fresco Cave Suites, Yunak Ev, Efsane Konağı, Peribacaları ve Oyma yapılar üzerinden incelenerek her bir değer birer örnekle desteklenmiştir. Seçilen örnekler daha eskiden konut olarak kullanılan, zamanla terk, aşınma, mübadele ve turizm gibi etkilerle korunması gerçekleştirilerek yeniden işlev kazandırılan yapılardır. İlgili yapıların örneklem olarak belirlenmesinin temel nedeni koruma değer ölçütlerine bağlı kalınması, hem turizm anlamında hem de bölgesel olarak tanınırlığının fazla olmasıdır.
Bulgular: Yapıyı kurtarmak adına yapılan herhangi bir basit düzenleme kimi zaman geriye dönülebilir nitelikte olurken, kimi zaman da özgün izlerin tamamen yok olmasına sebep olmaktadır. Teknoloji ve turizmin gelişmesiyle birlikte renove edilen yapılarda çeşitli değer kayıplarının gözlemlenmesiyle birlikte tarihi çevreyi bozan yapılar oluşmaktadır.
Sonuç: Sonuç olarak bu çalışma, kültürel devamlılığın sağlanması ve geçmişin gelecek kuşaklara taşınması noktasında önem arz etmek ile birlikte; bölgenin tarihini, kültürünü, gelenek ve göreneklerini gelecek kuşaklara aktarmada araştırmacılara ışık tutmaktadır.