Devletler arasındaki modern ve sistematik ilişkiler Westphalia Antlaşması ile başladığı kabul edilmiş, 20. yy.’a gelene kadar da diğer sosyal bilim dalları içerisinde değerlendirilmeye alınmıştır. 20. yy.’a gelindiğinde ise uluslararası sistemi değiştiren iki dünya savaşı ve Soğuk Savaş olmak üzere üç büyük kırılma yaşanmıştır. Birinci Dünya Savaşı’yla başlayan bu olaylar dizisi ile söz konusu ilişkiler teorik bir temele oturtulmaya başlanmıştır. Dünya düzenini olumsuz yönde etkileyen bu büyük savaşların her birinden sonra, savaşların neden çıktığı, düzenin nasıl yeniden sağlanacağı ve bir daha yaşanmaması için hangi önlemlerin alınması gerektiği hususunda ortaya atılan teorik yaklaşım, kendinden önce oluşturulmuş teorik düşünce sistemini eleştirmiştir. Çünkü mevcut yaklaşım işleyişi sunmuş ancak uygulamada yetersiz kalmış hatta başarısız olmuştur. Bu yaklaşımlardan ortaya çıkartılan teorilerin her biri ise dönemin şartlarına göre yorumlanarak dizayn edilmiştir. Bu dönemde disiplin haline gelen Uluslararası İlişkilerin ilk teorik yaklaşımı, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından barış temin etmeye çalışan idealizm olmuştur. Uluslararası istikrarı sağlamada iddiaları pratiğe dökülemeyen idealizme ilk tepki ise anarşik yapıdaki uluslararası sistemde savaşların engellenemeyeceğini iddia eden realist yaklaşımdan gelmiştir. İleride gelenekselci grupta değerlendirilecek olan bu iki yaklaşım da Uluslararası İlişkilerin gelişmesinde önemli katkılar sağlamıştır. 1990’lı yıllara gelindiğinde içinde farklı etnik gruplar barındıran Bosna-Hersek’te, gruplar arasında çıkan çatışmalar, büyük dünya savaşlarından sonra yaşanmış en kanlı savaş olarak nitelendirilen Bosna Savaşı’na neden olmuştur. Savaş ancak 1995’in sonlarına doğru uluslararası örgütlerin müdahalesiyle imzalanan Dayton Barış Antlaşması ile durdurulabilmiştir. Müdahale edilmesinin başlıca nedeni ülkenin barış ve refahından daha çok Avrupa’nın güvenliğini tehdit etmesi olmuştur. Zira imzalanan Antlaşma amacına hizmet etmekten ziyade müdahale eden uluslararası örgütlerin kendi çıkarlarına hizmet etmiş ve bu çıkarlar doğrultusunda ülkede yeni bir devlet yapısı inşa edilmiştir. Bunun sonucunda Antlaşma sorunları çözmekten çok uzak kalmış hatta yeni sorunları da beraberinde getirmiştir. Bugün dahi ülke içerisindeki çatışmaların devam ettiği ve bu Antlaşmanın ihtiyaçları karşılamadığı gerekçesiyle yeni çözümlere ihtiyaç duyulmuştur. Bu çalışmada, Uluslararası İlişkileri teorik temele oturtan idealizm ve realizm, Bosna Savaşı ve Dayton Barış Antlaşması kapsamında somutlaştırılarak aktarılmaya çalışılmıştır. Bunun için öncelikle iki teori ve aralarındaki uyuşmazlıklar açıklanarak genel çerçeve oluşturulmuştur. Devamında ise büyük devlet ve uluslararası örgütlerin söz konusu Savaş ve Barışta, teorilere yön veren tutum ve davranışları incelenmiştir. Bu doğrultuda da uluslararası anlaşmaların nasıl olması gerektiği ve nasıl olduğu ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.
Bosna-Hersek Dayton Barış Antlaşması İdealizm Realizm Ulusararası İlişkiler
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tarih |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 57 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi